4
Yorum
9
Beğeni
5,0
Puan
1597
Okunma

bazen bazı sevgiler korkuturmuş insanı Lila
ne kadar merak ne kadar istek de olsa
korkuturmuş işte
topal Şaziyeyi tanırsın
o anlatırdı hep
sandalye tepesinde ovuştururken ayağını
bazen efkar basar iki laf laf arasında
sarıverirdi eteğinin üzerinde
döke saça tütünleri
gençlik yıllarıymış güya
traktör üzerinde saman yığınlarının arasında
dönerken hasat bitimi köylerine
gözlerini alırmış
uzağında kalan şehrin ışıkları
bir yanar bir sönerdi diyor sarılı kırmızılı
ucu yok bucağı yok meredin
kafasına esince takılıp gitmiş bir keresinde
herifin tekine
adam bilmediğin artistmiş
ceket omuzunda yakası devrik
topuk ayakkabı üstüne basık
bağır açık
bıyık badem bıyık
iki şaşa bir kahkaha geçivermiş günleri
anlatırken hep dolardı gözleri
nasıl öderim haklarını
çilli horozla sarı kızın derken
adam bunu dürtüklermiş gece yarısı
birde üstüne üstelik traktörün tekeri
gelip durmaz mıymış yüreğinin tam üstü
….
bacaklığının uyuşukluğu bile
bölemezdi lafını
iki kucak saman balyası taşıdı da beni
koca bir şehir çekemedi kahrımı
ah be Lila içim sızlasa da
az fındık kırmamış hani
kulakları çınlasın yinede
topal Şaziyenin
şimdi adını anmadan
geçmek olmaz..
5.0
100% (8)