12
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1698
Okunma
yıldızsız gecelerimde tuttuğum en masum dileğimde
nasırlaşmış katran karası düşlerimde açan ey nazlı çiçek
bilir misin... yüreğime kanatarak işlediğim gülüşünde kaybolduğumu
nice rüzgarların türküsü kamçılanırken cılız tenimde
damla damla yakıyor yanıyor nefesimin ayaz yarısı
dizginlenmiş keskin benliğimde tüm hiçliğimle üşüyor ve
martıların çığlıklarına düşüyor katık ettiğim hasretim
boğuluyorum umutlarımı serptiğim maviliklerde
ak kısraklarım kanıyor kızıl olup vuruyor sahillere
artık gün doğmuyor bilesin martıların gözbebeklerine ve
yosunlaşmış kayaların suratında son buluyor ıslak mavi
kaç gemi geçti bir bilsen sarhoş denizlerimden
her sefere bir sen gelemeyişlerine hep ben düştüm
oysa damar damar aşk kanardım baharlarında
büyütürdüm seni göğsümün en tenha derinliğinde
ılık bir rüzgar olup öperdim değerdim teninin her yerine
şimdi...ya şimdi
iklimlerimden göç etmiş eksik bir baharsın
mirasındır gözlerimde izini bıraktığın gülüşlerin ve
dudaklarıma demir atmış titrek sıcaklığın
ben...ya ben
yok oluşlara tam yol vermiş izci kimliğimde
pusulası şaşmış rotamda kayıp bir coğrafya
denediğim tüm yollarda sen bana kendimden uzak ve
bir o kadar ben o kadar ki ıslaklığımda kurak
gece tüm çıplak karanlığıyla poz verirken denizlerime
sana ait son bir nefes ışık gözlerimde sönüyor
yüreğimde eriyor sensizlik
bilesin
ey nazlı kız...
12/01/2008
DM