0
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1255
Okunma

sabah ezanı saatleri minareden feride diye bağıran şu çocuğu asın
ellerimde isot nasırı
kiliselerde matemi tutulur her sela’nın
suretimde kaybettin diyen bir Kadın
kim doğusunu kanattı yalnızlığın orta yerinde zikredilen feride adlı yosmanın
öyle bir düştümki balçık başkalaştırılmışlıklara
durması lazım şakağımda yoksunluk inşa eden soğuk yüzlü usturanın
evhamsız bir tebessümü kaldı ’kurtarın bir ekmek arası kalan neşesini
urfada senfonik silüetiyle sevişmeyi tüketen Kadının
piçlik iliklerime ilişmiş/belli değil baba bildiğim dna’sı yaratanın
ressamlar tuallerine görkemli bir "bensizlik" çizmiş
bu kez hiç gereği yok ağlamanın
Gökhan Gök
5.0
100% (1)