0
Yorum
5
Beğeni
5,0
Puan
1267
Okunma
dün tam bitmişti beni sürgün eden şehrimin kadınına ait şiir
isot kokuları ruhumu yakmışken
kadın analar geçip gidiyordu kelimelerimin arasında
aniden şiir perisi siliverdi tüm yazılanları
ve yazılamayan tüm kelimeler döküldü birer birer parmak uçlarımdan
bu gece tekrar yokladım şiir perisini küskündü bana
haklıydı hiç rüyalarına konuk olmamıştım
değir’mi sakallı rüya dedeme sormamıştım onu
haydi aç bana sihirli şiir sandığını
ve kelimeler kelebek misali konsun parmak uçlarıma
çalınan bir şiirin ardından yas tutan kelimelerdi bunlar
hüzün sarısı replikler döküldü dudaklarından
bir çocuk ağladı bir kadın doğdu bakir topraklarından
ve kaderi İsot’a bulandı kırmızı şuh kadının gölgesi gibi
ahhh törenin tutsak kardelenleri kederi kardelen
İsot’un tutsak kaderi gibi acı
aslında şiir tamda böyle değildi bir şeyler eksik gibi geldi
eksik etek kaderleri gibi kadınca
ya da sert rüzgarlara karşı direnen dağ ana
haydi şiir perisi yine yüreğimden öp
ört kelebek kanatlı geceyle sevişen yıldızları
doğuda sevmeler sevişmeler hep gece
yıldızlaır’ı serp karanlıktan korkmasın
ve şiir perisi sen hep benimle kal
çünkü ben hep seninleyim
mahmudiye düzkaya
5.0
100% (5)