Kalbi durmuş bir aşkı bırakıp kaçma kucağıma Hiçbir günahkar aşık temizlenmez ,bağışlanmaz musalla taşında
İki kelimelik kelamdan ibaretti aslında anlatmak istediğim Tüm susmalar kördüğüm olmadan dudaklarımda Nemrut’un ete kemiğe bürünen putlarına inat İçimden türküler söylemek geliyor sisli dağlara
Acının en büyük itirafıdır ,tırnaklarınla yüzüme çizdiğin izler Hüznün sancıyan sol tarafı Sonra ,soğuk bir rüzgar şiir diye yazdı ,yağmur kesiği saçlarını Nedendir bilinmez bu mevsimde selamsız göç etti turnalar Yabancı şehirlere postalandı mum kokulu mektuplar Tutanak tutuldu tüm intiharlara, cinnet bir gece ansızın astı kendini Yalnızlık tutukladı bileklerinden, istiklal yorgunu şairleri
Bilmem nasıl anlatsam ki İçin için yanan bir sigara parmaklarımın arasında Dumanını çekiyor efkarım ta ki ciğerlerine kadar Düşlerime sokuluyor bir kadın Cehennem de tutuşmuş etekleri Ruhu derin ızdıraplar içinde ,akrepler örüyor yağmur kesiği saçlarını sanki …
Bilmem nasıl anlatsam ki Öyle kırgın kırgın bakma bana ne olur Anlayamazsın yaşamadan kalemimden dökülenleri Şimdi git artık senden bana hatıra kalsın bu yürek sızısı Annem öpsün o yağmur kesiği saçlarını …
Montaj için emeklerinden dolayı Değerli Dostum Arif’e teşekkür ederim ..
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
"Kalbi durmuş bir aşkı bırakıp kaçma kucağıma Hiçbir günahkar aşık temizlenmez ,bağışlanmaz musalla taşında"
Gecenin aymazlığında vurulurken sevda kuşları, öylece bırakılmaz bir yolun ortasına...
Ölür ölür de toprak bile basarken bağrına, sevgili acıyan yanlarına bir kez olsun bakmaz mı musalla taşında....
"İki kelimelik kelamdan ibaretti aslında anlatmak istediğim..."
- Dokuz doğuran dilimizin derdi değil midir ki "seni seviyorum" a varan iki kelâm... Ahh ne zor... Çok zor...
Söylenemeyenler sonrasında Türküye bırakır kanayan gecelerini...
Nemrut'un ete kemiğe bürünmüş putları selam eder sevgiliye...
Dil susar, saz, söz konuşur kendi lisanıyla...
"Dumanını çekiyor efkarım ta ki ciğerlerine kadar "
Ben bu dumanın tadını bilmem ya şair, ama başka dumanlara sarılırım ben de...
Değil midir ki şair bu meretin sevgiliye bezeyişindendir öyle ciğerlere kadar çekilmesi...
Değil midir ki şairin, her nefeste o zehre, her defasında daha fazla bağlanmasının sebebi sevgili...
Yok şair bilmem ben bu dumanın tadını... Ama bak Kaçkarların dumanını bilirim öyle efkarlı sarar ki insanı...
Sanırım çok konuştum :) öyle her uğradığım şiir yazdırmaz bana... Kalemine yüreğine sağlık kalemdaşım. ..
Seslendirmeyi de dinledim. Arka fon sesiyle güzel bir uyum içinde, ses renginiz buna müsait...
Tatlı bir eleştiri yapacağım affınıza sığınıyorum!
Sesinizi daha da güzel kullanabilirsiniz. İlla da profesyonel kayıt cihazları kullanın demiyorum. Elinizdeki imkanlar dahilinde kastım. Biraz hızlı okumuşsunuz ben o güzel mısraları yer yer duyamadım. Halbuki ne çok yakışmıştınız şiire, biraz daha tane tane ve yavaş :) olur mu?
Haklısınız Ben o gaz lambasının ışığında anlatılan masallarda kalmışım sanki hiç yaşamamışım belki de çoktan unutmuşum ben bir şiir olmuşum satır satır hece hece yazılmışım ...
Bu baharda mı yalancı bahar ..? ya dağ menekşeleri hala yasta mı yoksa yüreğimin uçurumunda mı açtı kançiçekleri Dicle kadar durgundum ,şimdi Fırat gibi öfkeli Ya aşk diye birşey yok mu ,hep yalan mı şair olmayı ben istemedim Gecenin bir vakti ağır şiir kokularına gark ettiğinde beni Dönüp arkasına hiç bakmadı mı Hiç düşünmedi mi beni..?
Kırgınım .. Seviyorum demişti Sen Kerem ve ben Aslı demişti saçları yağmur kesiği Gidişi ölüm sessizliği
Mum kokulu mektuplar yazmıştım bir gece Çaresizlik her yanımı sardı gurbet çıkmazında Ruhumu inciten bu acı Şiirden öteydi Benden öte Anlatılmaz ,anşılmaz yaşanmadan içime düşen bu yürek sızısı ..
Haklısınız Ben o gaz lambasının ışığında anlatılan masallarda kalmışım sanki hiç yaşamamışım belki de çoktan unutmuşum ben bir şiir olmuşum satır satır hece hece yazılmışım ...
Bu baharda mı yalancı bahar ..? ya dağ menekşeleri hala yasta mı yoksa yüreğimin uçurumunda mı açtı kançiçekleri Dicle kadar durgundum ,şimdi Fırat gibi öfkeli Ya aşk diye birşey yok mu ,hep yalan mı şair olmayı ben istemedim Gecenin bir vakti ağır şiir kokularına gark ettiğinde beni Dönüp arkasına hiç bakmadı mı Hiç düşünmedi mi beni..?
Kırgınım .. Seviyorum demişti Sen Kerem ve ben Aslı demişti saçları yağmur kesiği Gidişi ölüm sessizliği
Mum kokulu mektuplar yazmıştım bir gece Çaresizlik her yanımı sardı gurbet çıkmazında Ruhumu inciten bu acı Şiirden öteydi Benden öte Anlatılmaz ,anşılmaz yaşanmadan içime düşen bu yürek sızısı ..
Kangren kesiğinden yazılmış nice şiirler okudum gözlerimin bekçi güzergahlarında... Lakin bu sefer gözlerim yutkunmayı başaramadılar...
Sessizce şiire ve onu yazana selam verip ayrılmak vaktidir gözlerimin yağmurlarıyla Her yer doluya dönüşecek zira şiirde kalmaya devam edecek olursam..
Varlığınıza selam ve saygılarımla...
Anne kirpiklerimin ucundan düşen sevgiliyi benim için senin kalbinden doğur sana ... der gibiydi...........
Bilmem nasıl anlatsam ki Öyle kırgın kırgın bakma bana ne olur Anlayamazsın yaşamadan kalemimden dökülenleri Şimdi git artık senden bana hatıra kalsın bu yürek sızısı Annem öpsün o yağmur kesiği saçlarını … söz bulamadım tıkandım kaldım usta yüreklere selam olsun :)
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.