10
Yorum
16
Beğeni
0,0
Puan
3817
Okunma

Her vesile fırsat deyip; perperişan, bîzâr, harâb
Âh’ı dilime yükleyip; gör, kapını çaldım Yâ Râb.
Sırat yolu ince, çetin, şükür bekler her nimetin
Vakit servet, ben kıymetin’, bilmeyen bir kuldum Yâ Râb.
Biliyorum, cürmüm büyük, heybemdeki taşınmaz yük
Mahzûn, mahcûb, boynum bükük, aç kapını geldim Yâ Râb.
Şeytan mahir, tuzak yaman, dört bir yanım is, pus, duman
Gâfil gezdim bunca zaman; karanlıkta kaldım Yâ Râb.
Allah denen hekim varken, kimsesize sen "Kim", Yâr’ken,
Sensiz gönül kışken, karken, sığ sulara daldım Yâ Râb.
Mahşer günü var diyerek, hesap vermek zor diyerek
Her bir günah kor diyerek, hatamdan ders aldım Yâ Râb.
Ümmetiyim Gül Ahmet’in, tek niyâzım var Rahmetin
Nişanesi nedâmetin, gözde selin’ saldım Yâ Râb.
İbret için işte makber, ölülerden aldım haber
Deyip "Kitap, bize rehber; yönde karar kıldım Yâ Râb.
Mahzûn, mahcûb, boynum bükük; aç kapını geldim Yâ Râb.
Mecit AKTÜRK
Berlin, 01.01.2014