0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1304
Okunma

Baktıkça yollara her gün intizarla gözlerim
Nuru gitmiş her iki çeşm-i-giryani neyleyim
Gezdiğin yerlerin toprağını sürme ettiyim
Dideme merhem olmazsa o toprağı neyleyim
Yusuf’un gömleğinden gelen müşkü koklasam
Gülleri mis kokan bâğ-ı bostân-ı neyleyim
Hicran gamından feğan ile söyleyen gönül
Uymazsa kimseye ud ile rebapı neyleyim
Dara asmış uzun saçların gark edip suretin
Pejmürde ruhsarımı, zülf-ü-perişanı neyleyim
Tende canım oldu bir kutu rüşvetim sana
Fırkatında bu teni hem de canı neyleyim
Bakanlık makamımı terk edip biçare olmuşum
Sultanım olursan eğer tahtı, tacı neyelyim
Giden makamı, canımı oyun sanıyorsan eğer
Tende canı, tahtımda makamımı neyleyim
Gönül sarayından eğer giderse padişahımız
Cihanda iktidarımı,İran ile Turan’ı neyleyim
çeşm-i-giryan: ağlayan gözler
Fırkat: ayrılık
Müşk: hoş kokan bir madde
Gark: bir şeyin içinde boğulmak
Muhammed Ahmedizade