1
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
1385
Okunma

Ömrümün en nikotinli gecesi
Babam ölmüş! daha ne olsun
Ciğerimi yakmışım, bir kuyunun dibine fırlatmışım
Bu saatten sonra ne olacaksa olsun...
Dilimin en zorlanıp söyleyemediği hecesi
‘‘Gitme dur!’’ diyemediğim o an, ‘‘Ba-ba! Babam!’’
Gitme ki kavurmasın içimi, bu tadını hiç bilmediğim yaram…
Gecenin içinde bir feryat ki çığ düşüre
Akreple yelkovan donup kaldılar
Onlar durunca zaman durur sandılar
Oysa zaman durmak bilmiyor ki...
Daha ağlama sıramı savamadan
Getirip önüme bir ceset koydular
Ömrümün ilk ve en zor dersi
Sanki yaşadığım yılları ikiye katladılar…
Morg denilen yer ölüm kadar sessiz ve soğuk
Kendimi kaybetmişim, sesim mahpus
Soluklarım boğuk boğuk…
Baban bu mu? diye sordular
Boğazımda düğümlendi babadan kalma anılar…
Gözümden bir damla ömür aktı
Dizlerimdeki derman, kopmuş bir tespihin
Taneleri gibi sağa sola saçıldı…
Kendi çığlığımda suskunluğa tutuldum
Teşhisi Can Polat yaptı…
İsmail BOYRAZ
25 Aralık 2006 tarihinde gökyüzünü toprağa sığdıran babamın anısına…
Babalar ölümsüzdür…
Can Polat: Acılar fırtınasına tutulduğumda, omzunun sütliman koylarına sığındığım dost…
5.0
100% (1)