Pınarın başına vardım oturdum.
Buz gibi suyuna ayak batırdım.
O fidan bayuna türkü yetirdim.
Mühür gözlüm nerde bulayım seni.
Şu garip gönlüme alayım seni…

Pınarın başına yatmış uyumuş.
Öğrendim ki köyü bizim köyümüş.
Evvel küçücüktü şimdi büyümüş.
Tutuldum ben sana düştüm ateşe.
Güzelliğin benzer aya güneşe…

Pınarın başında söğüt dalları.
Uzayıp yerlere değmiş kolları.
Deleyledi nazlı yarin halları.
Kaçma gülüm kaçma gel de göreyim.
Saçlarını bölük bölük öreyim…

Pınarın başına güvercin indi.
Kanatlanıp taşın başına kondu.
Kız güzelliğinden yüreğim yandı.
Öyle baygın baygın bir bakışı var.
Yeni açmış gonca gül kokuşu var…

Pınarın başında bir tas su içtim.
Oturdum dibine kendimden geçtim.
Güzeller içinde yar seni seçtim.
Cayır cayır yandım gördüm göreli.
Uyku bilmez oldum gönül vereli…


Ramazan AKKAŞ
NEVŞEHİR-Tepeköy
26.10.2013

Bu şiiri pınarın başında testim var imiş diye başlayan anonim bir türküden esinlenerek yazdım saygılarımla...