30
Yorum
40
Beğeni
5,0
Puan
2698
Okunma

gönül demim yine inatta
ya uyarsa kör topal giden nefsime
diken olup da batar sonra
yüreğimin en ücra sol köşesine
kalırım hep o bildiğin için de
iç haykırışlarımın altın da ezilirken ruhum
ecel terlerim yıkar da durur
işte o zaman ki
bedenim de ıslanır korkularım
öyle bir an vardır ki
içim de beni sıkıp bunaltan
bir hüznün kasaveti saklıdır
ki param parça eder yüreğimi o an da
ne göz görür ne koku alır burun
ne kulak duyar
iflas etmiş olan tüm duygularım da
canlı mıdır cansız mı?
bilip bilmemek sığmaz ki içte ki kurala
işte o an belki de bu andır
tebessüm bir ışık olup okşarken yüreği mi?
tevazu bir hoşnut olup da besler dimağımı
benliğe aldanıp kapılmadan
nefse düşmeden bir yaşayabilsek ya
ve gurur kibir olmasa da
sadece insan gibi bir kalabilsek ya
her şey olacağına varır derler
kapı açık olmalı ki havalansın da
mikroplar çıkıp da gitsin boşluğuma
ruhum ak pak temizlensin
hakikatin tüm güzellikleri bir birde geri gelsin
tırpan çekilmiş olan hisler
ihtiyar ruhlu adam kavlin de hükmeder
garip gariptir
zannetse de o zavallı kendini bir aslan
o his yoğunluğum var ya
dimağı mı içine alınca
özlem girdabım bile boş kalır yanın da
değerlerin hiç yıkıldığını görmedim ki
taşıyamayanların yıkıldığı kadar
zira değerler çoktan yakalarını bırakmıştır onların
daha tutunacak neleri olur ki
hayat bir tokat tokmağı gibi
o vurdukça yön değiştirir insan
düşüp kalkmadan yön bulunmuyor ki
tüm cep ve cepkenler dolsa da
nedense göz hiç doymuyor
felek ne kadar verip de veriştirse bile
o ebediyen dipsiz bir kuyu olarak kalıyor…
(22.12.2013) AZAP…
5.0
100% (39)