Düşsün çay bardağı elimden
Kırılsın,batsın ayağıma cam kırıkları
Kızgın yağ döksünler üzerime
Baştan ayağa,kavruk çerez gibi kokayım
Cızırtı sesi çınlansın kulaklarda,
Bezden kuklalar türkü söylesin
Eşlik etsin oyuncak kamyonetim
Yokuş aşağı sürerken,
Üzerinden çok yıl geçti
İlk aşık olduğum günden,
İlk dansımdan komşu kızıyla,
Kimse yoktu etrafta bir düğün gecesi
Tüm gözlerden uzak...
ilk kez dans etmiştim beş buçuk yaşında
Kötü,iyi sonradan bilinir...
Ne bileyim,almanın kötülüğünü;
Sakızları aşırırken bakkaldan.
hiç de kötü gelmedi,
Ta ki o silleyi yiyene kadar
vakur bir çocuktum aslında,
Korkardım dayak yemekten
Burnum kanardı güneşte gezince
Nefesim kesilirdi koşarken,
Bi de sol yanıma ağrı girerdi
Ağlardım korkudan,
Ölümden korkardım çok...
Hastaneye uyumaya giderdik bazen
Şeker verirdi hemşire ablalar,
Her gün bu son derlerdi iğneye
Hiç inanmamıştım ki ben,
Niye büyüdüm ki anne
Ne güzel çocuktum işte,
Sen gençtin, ben çocuktum
Güzeldi,ne güzeldi...