1
Yorum
4
Beğeni
5,0
Puan
1415
Okunma
Elimi suya daldırıp yüzdürdüm kağıtdan kayığımızı
sen bir yana düştün ben bir yana
buz dağına çarpmıştık
tek sağ kalan
şiirimizdi yüzen suda
beni asıl üzen
kayığı yaparken söylediklerindi
bir isim koymuştun
adı saadet kayığı olsun demiştin
hani odadaydık ışıkları söndürmüştük
sohbet edip şarkılar söylüyorduk
çok sevdiğin meyvelerden bir tabak hazırlamıştım
ayın ışığı büyülüyordu
masal gibiydi her şey
zamansız ayrılığın yolculuğun arafesinde
söylediğin şarkılarla çok duygulanmıştık
savaş çıkmıştı
ve sen gönüllü yazılmıştın
peçeteden yapmıştın kayığı
bak demiştin
-bununla sana dünyayı gezdireceğim
ağlatmıştın beni
sana daha çok sokulmuş
ağlıyordum omuzunda
sen de ağladın o gece biliyorum
saklamak istedinse de
gözlerinin Turkuaz’ında iki damla yaş görmüştüm
titriyordu ayın solgun ışığında
şimdi bu satırları
bir arkadaşın şiiri eşliğinde yazıyorum
"tutsağı oldum yaşamın
izinsiz kaldım kuytularında"
diye yazıyordu şiirde
bu iki dizeyle sarsıldım
şimdi yine her zaman gittiğimiz gölün kenarında
çayımı yudumluyorum
hayatı kitaptan okuyorum
bu kez kitaptan
çünkü anladım
bir kez daha anladım
söz uçuyor
yazı kalıyor
tutsağı olduğumuz hayat kitabından
bir kez izinli gelmişsin
evlendi demişler benim için
kahrolmuşsun
değildi ölümcül hastaydım
sana söylememişler
yaşayacağıma umutları yoktu biliyorum
onlara da hak verdim öyleydi umut yok gibiydi
çok hastaydım
şimdi iyiyim
üzerinden aylar geçti
saadet kayığımız buz dağına çarpmıştı bi kere
nasıl mutsuzum bilemezsin
sen de orada tanıdığın
çekik gözlü bir japon kızla evlenmişsin
sana bu mektupla sayonara demek istedim
sayonara
sayonara sevgilim
21/Haziran/2012/Perşembe/Bodrum
Yüksel Nimet Apel
5.0
100% (3)