Yağmur cisil cisil yağar ince ince geceden,
Yürek pırpır eder korkar üşür bir serçe gibi.
Hüzünlenir gönül, gözler nazlı yarini arar,
Odam bomboş yatak bomboş yorgan kara kış gibi.!

Son kasım gecesi soğuk eksilerin altında,
Yürek yangın yeri bir tek kendi bunun farkında.
Ruhum üşür gecenin sanki çok da umurunda,
Yağmur yatağamı yağdı ? rutubetli yaş gibi.!

Yağmur ince yağar iken birden sağnağa döndü,
Gözyaşlarımı kıskandı onlardan çok döküldü.
Bendeki o hali gördü başı yana büküldü,
Her bir yağmurun damlası oldu birden taş gibi.!

Yarin hayalini gördüm geldi yakından geçti,
Bir an ruhum cana geldi bir selamı diriltti.
Donmuş yorgan döşeğimin buzlarını eritti,
Açlıktan ölmek üzere olan kula aş gibi.!

Yudum yudum içtim yarin hayalini düşünü,
Kana kana özümsedim sıcacık gülüşünü.
En ücra damarım duydu hissetti öpüşünü,
Tadı Cennet hurisinin dudağından hoş gibi.!

Yağmur sağnak sağnak yağsa dolu olsa kar olsa,
Umurumda değil artık vuslat mahşere kalsa.
Bana böyle huzur veren sağlıklı varlığıysa,
Hayalide bana yeter ömürlük bir eş gibi.!

Kul TİRYAKİ hüzünlendi gecenin bir köründe,
Her doğan güneşin hayır vardır ilk seherinde.
Mevlam vuslatı bahşeder ansızın bir yerinde,
Emeksiz sevda haramdır Aşk kutsal bir iş gibi.!

01 Aralık 2013
06.23
İstanbul