Serpsem aşk tohumunu yağmurun saçlarına, Kararır mı diplerinden beyazlar?


Ve gidiyorsun sen
Hayallerimi noktalayarak
Dudaklarıma veda öpücüğü kondurmadan
Mutsuzluğa bir yenisini ekleyerek
Gözucumu duygularıma esir bırakıyorsun


Ve gidiyorsun
Geçmişe kalan hatıraları rafa kaldırmadan
Hafif gülümsememi yüzümden düşürüp yere
üzerine basıp geçiyorsun
Ağzıma gelenleri yolcu etmeden daha
Ukalalığıma gönderme yapmadan
Yıkık-dökük ne varsa sana dair
Hasar-tesbit yapmadan gidiyorsun


Demek gidiyorsun
Dişlerimi kastığım görüşme gününe tarih koymadan
Akşam yemeğini boğazıma dizip
sırtıma vurmadan gidiyorsun
Demek gidiyorsun
Etiketini koparmadan hasretimin
Duygularına gem vuruyorsun
Soruları çelik yığınların altına bırakıp
Doğruluk paylarını almadan gidiyorsun


Paket yapıp düşlerimi ellerinle
ve uykusuz gözlerime sığdırmadan gün ışığını
bir hışımla terkedip gidiyorsun
Yüreğime dargınlıklar bırakarak
Güzel olan her ne varsa
Yitirdiğim günlere gömüp gidiyorsun
Harcayıp hayatımı bir çırpıda
Hafiflik damgası vuruyor
ve yüzüme yüzüme kusup içindekileri
Emin olduklarıma yalan maskesi takıp gidiyorsun



Aynalara küskün olduğum hayatı
Titrek ellerime bulaştırdığın bencillik lekesini
Yudumladığım nefesini de al da git
Kendimi kötü hissedişimi,
Yüzümden çapraz çizgileri al da git
Kurban edip bedenimi yoluna
Alnına kan lekesi sürde öyle git

ALLAH niyetini kabul etsin sevgilim...

Güle güle gittttt






Zeynn