Huzuru yudumlarken o kahve gözlerinden
Yolumuzu bağlayan falı ben mi istedim?
İçimiz ısınırken bu aşkın közlerinden
Yürekleri dağlayan hali ben mi istedim?

Yeminliydik hani biz el ele yürümeye
Zorluklara direnip engeller kürümeye
Asılıp mutluluğu birlikte sürümeye
Veda için uzanan eli ben mi istedim?

Dört mevsim baharımdın rengarenk desen desen
Mutluluk sevincimdin, sevdaydın başta esen
Yerden yere vurarak nefesimizi kesen
Bizi tarumar eden yeli ben mi istedim?

Gülüşlerin gülümdü, hani güllerim nerde?
Gamzende o güller ki dermandı bende derde
Kimler çekti bir tanem araya kara perde
Uğursuz karaçalı dalı ben mi istedim?

İnanmıştım semada senle yazılmış adım
Aynı hedefe doğru yürürken adım adım
Bağımızı koparan sebebi anlamadım
Tek başına yürünen yolu ben mi istedim?

Çılgınca firar edip gemileri yakmadan
Mutluluğa yol alıp hiç geriye bakmadan
Saadet dağlarının doruğuna çıkmadan
Hasrete sürükleyen seli ben mi istedim?

Ya ben anlamıyorum ya sana bir hal oldu
Gözündeki değerim geçmez akçe pul oldu
Canımı acıtanlar sana kaymak bal oldu
Sitem edip ağlayan dili ben mi istedim?

Baktıkça kahrediyor yüzündeki karanlık
Hicran yaram onulmaz, gönül hanem viranlık
Son umut ışığım da yanıp söndü bir anlık
Aşkımızı gömecek salı ben mi istedim?...

Bulem hatun, 26/11/2013, Antalya