0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
845
Okunma
Bir insan düşün, ıssız çöllerde kalan bir garip yolcu gibi
Bir insan düşün yol üzerinde müşterisini kaybetmiş hancı gibi
Yine bir insan düşünki önünde bardağı boş, kendisi sarhoş
Yazık bu insanın hayatı sönmüşken yaşıyorum diyor
Belli ki çaresiz tutunacak dalı yok, işte o insan yaşarken ölmüş…
Bir çeşme düşün kalmış dağ başında yalınızca
Sularının şırıltısı yalnız geceleri dinlenir yıldızlarca
Garip bir yolcu gelipte, bir iki saat başında konaklayınca
Ne kadar mutlu ve ümitlidir o an kim bilir
Onun da yalnızlığa tahammülü yok, ama yaşıyorum diye sevinir…
Bir meyve ağacı düşün küçükten kırmışlar dalını
Masum bir arıyı düşün, kırmışlar kovanını yemişler balını
Yine bir insan düşün ki severken kırmışlar acımasızca kalbini
Ama yine yaşama bin bir ümitle bağlanır
Halbuki onun yaşamaya hakkı yok, çaresizliği için katlanır…
Düşün, düşün, düşünki, bu insana kapanmış bütün ümit kapıları
Kopuvermiş bu insanın hayatında tuttuğu bütün dalları
Suya düşmüş tüm kurduğu hayaller, bitmiş sevdaları
Bu insanda yaşıyorum demek zorunda, ama çok mutsuzdur
Bütün dünya onu sevse de, artık bir tek seveni yoktur…
Akşamları batan güneşi seyrediyor musun?
O ufukların kızıllığında, ben ise yeryüzünde batıyorum
Korkunç gecelere rağmen, mutlu bir sabahla başlarken gündüzlerim
Güneşe her akşam karanlıklara batmaya desem de mahkumsun
Çaresizliğime boğulurken her gün, hayatımın bittiğini sende;
ELBET GÖRECEKSİN BİR GÜN…
SEYFALİ SOYUDURU
KADILI KÖYÜ SARIKAYA YOZGAT
14 ŞUBAT 1982