Cam kırığı hayallerle
Doldurdum sensizlikte
Avuçlarımı
Gel tut tutabilirsen…

Vurguna alışkındır yüreğim
Bilirim yıkılmışlığın
Yüreğe oturan acısını
Ve bilirim dökülen bir iki damlanın
Bedelini
Ömür boyunca çekilen

Aklım sonradan geliyor işte
Keşkelerin o amansız
Durağında…
Yanmak pervanenin aşkıdır
Bir ışık uğruna…
Karanlıklar ülkesinde…

İçimde sensizliğin son durağı
Ellerimde buram buram
Hayalin…
Yalanda olsa söylenecek
Sözlere
Eyvallah diyecek
O çocuksu yanlarım…
Yanağına konacak bir buseye
Kanmaya hazır…

Nereye uzatsam ellerimi
Kuruyan dallar mezarlığı
Yürek topraklarında
Yanyana iki yabancı
Ah ulan ah demek geçiyor ya içimden
Dur diyor kaşlarını çatarak
İçimdeki o sancı…


Acemi adımların düşmesidir
Bendeki
Hani emekleyen bir bebe misali
Kapanan gözlerinden habersiz
Adım adım sana doğru gelen
Koşarak senden kaçan sonra…
Sonra…
O bildik malum hikaye…

Dinle…
Koynumda ellerim şimdi
Şimdi masamda
Bir iki damla keder
Bir iki damla hüzün
Dolsun bu gece dolsun
Üzülme be gülüm
Geçmeyen yara olsun…

Cam kırığı hayallerle
Doldurdum sensizlikte
Avuçlarımı
Gel tut tutabilirsen…

Ali ALTINLI – 21/11/2013
Saat: 23:22