4
Yorum
21
Beğeni
5,0
Puan
2356
Okunma

Adam/ın
Koca koskoca bir alem içinde
Bir zerre iken bulmuştum seni
Üşüyordu yüreğin
Zamana tutunmuş bir rüzgar gibiydin
Öylesine hırçın ve öylesine narin
Saçlarında kirlenmiş yağmurların şakayışları
Tel tel hasret türküleri yakıyordu toz pembe düşleri
Ellerinde, dizlerinde dövülmüş ümitlerin yanık izleri
Gözlerinde ne kadar ham başakların asiliği olsada
Yüzün günebakan çiçekleri kadar vefalıydı aşk’a
Tuttum ellerinden dudaklarında gül tutuştu
Güneş gün orucu tuttu hicabından
Yüregime tutulmuş bir rüzgar gibiydin
Ruhuna iliştirdiğim merhabalara tutunan
Bizi ayakta tutan varlık sebebi olan tek bir canla
Koca bir ömrü sırtlamaya hazırım omuzlarıma
Senin için yüreğime bir tabela astım
’Yalnızlığımı avutacak yar bulundu!’
Ey kalbimi avuçlarında taşıyan kadın !
Ya yüreğin masal ülkesinin masmavi başkenti olacak
Yada soguk suların teninde ılıklaştığı merhamet membaı
İçim sıkıla sıkıla ezile-büzüle senin sevdana sur olmadım mı?
Geçmedim mi olan şeylerin olmayacağı herşeyden
Verem eden şiirlere kazıdım adını mısra mısra
Tanınmayan gözlerime sürdüm hayalini
Seninle hayat buldu gördüklerim
Yürürken yeşilçamın klasiklerini sahneledim hep ikimizin hayal evinde
Ben seni göğün bulutsu sancıları gibi, gözlerimden akan damla damla yaşta sevdim
Denizinde yüzen bir yürektim ben
Şimdilerde dalgalarınla kıyıya vuran
Ben seni bir ala ceylanın avcı tutsağına düşmüş bakışlarında ki acziyetinde sevdim
Beton direğin yanında betonlaşmış dünyaya nispet yapar gibi
ışıl ışıl aşk saçan kadındın benim dünyamda
Yeşil elbiseli cennet kokan kadın
’Ben seni çok sevdim kadın!’ dedi ve sustu yüreğim...
Kadın/ı
Sen fatiha da, her ayet sonuna durduğumda
Dört elif miktarı aldığım nefeste ki cömertliktin
İtibar edilen sözün ardında duran şereftin
Ve gülüşleri yüzüne ve gözüne fazlaca yakışan adam !
Gidişlerin istikametinde gözlerimi diktiğim en son durak
Sağ işaret parmağımı ayağa kaldırıp ’işte aşkına şehadet ettiğim adam!’dediğimdin
Labirentinde kaybolduğumda dünyanın
Karşılardan yaktığı ışıkla bana yolumu gösteren neferdin
Çöle düştüğümde adını sayıklarken, biriktirdiğim kum tanelerinin ismiydin
Kara çarşafla üstü örtülen gözlerimin, peçeler ardına gizlenen bakışlarıydın
Ey’Açmasaydın yanmazdım’ dediğim sözlerin sahibi adam !
Her ’Seviyor musun?’ dediğinde
Saplanan hançeri tutan ellerdin
Ey ümitsiz hayatıma onur mührünü vuran adam !
Martın on sekizini itina ile deviren bedenimin
Can taşıyışının sevdiği kaderdin
Keşkeleri almazken dilime,
Çaldığın kalbimin çeldiği aklının saçına düşen beyazdın
Güneşi görmeyen çocukluğumun
beyaz kağıt köşelerine çizdiği güneştin,ışıltısını ruhuma bahşeden
ve her ağlayışımda gözlerimden akanlara sebeptin
Tüm itiraflara rağmen, derince bakıpta sis çöken gözlerimin koyu rengiydin
söyle
söyle de
Hala toprağı sevdiğimin kanıtı olan vucut rengimin
beyaza dönüşünü izle
Kaskatı kesilişimi izle
Yalansa söyle
Söyle de
Ya mühürle gireyim kalbine
Ya da kefensiz toprağa
’Ben seni senden daha çok sevdim.’ dedi ve sustu yüreğim...
zeynn & M.K
5.0
97% (28)
4.0
3% (1)