0
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
1144
Okunma

Sen, yasak şehrinin kapılarını açtın bana.
Hiç bilmediğim cümlelerde buldum kendimi.
Bazen güldüm,bazen de ağladım.
küfürlerimi saldım Küf kokan odana.
Sıfatını yaktım En sarhoş zamanlarımda.
Acıları içtim kırık düşlerinden
Kapında bekleyen çakallara kafa tuttum.
Bırakmadım hiç yalnızlığa sarılan bu adamı
Hasretini çektim dar ağacına.
Kendimi aradım O kirli Sakalında
Gamzene dokundum.
Hiç görmediğim gülüşúne ne intiharlar içtim.
Bekledim seni Otobüs garlarında.
Yollarına kuşları uçurdum
Kaç kelebek öldürdüm biliyor musun yokluğunda
Gittiğin her güne bir jilet kesiği attım tenime
Öfkemi kustum elimde kalan son resmine.
Hiç kimse olmasın,
hiç kimse dokunmasın,
katili olurum kokunu içine çekenin.
Sen BENİM KAHRAMANIMSIN...!
Düşünmek bile istemedim ellerin değdi kaç tene
Kaç el dokundu o gamzene
Hangi kokuyu çektin benim gibi içine
Vakitsiz bir işkenceydi benimki;
Özlediğim adamın kokusuna
Yokluğuna, dokunuşlarına...
Ben mi sınır dışı edilmiştim?
Yoksa Sen mi kaçaktın?
Bilemedim....!
Sen Sorgusuz gittin.
Cevaplarını da yanında götürdün.
Hiç bana sordun mu adam ?
Kimliksiz bıraktın kapında.
Ben yalnızca senindim!
Kim yasak koyabilirdi ki bu şehre?
Kimin gücü yeterdi ki seni benden etmeye?
Bir yalan üflenmis belli bu sokaklara
Pis kokusunu sürmüşler masal kitabımıza
Kıskanmışlar simurg yüreğini
Anlamadın mi hiç sen adam ?
Boyamışlar beni zifiri kara iftiralara
Aldatmışlar Seni...
Nasıl inandın be adam...!
Sen bu masalın içinde bir ad değil
O adını dilime sürdüğüm her an
Dudaklarımdan nefes üfleyendin.
Hadi.... şimdi söyle nasıl nefes alacağım ben sessizliğimde! /NergizA/
5.0
100% (2)