Perişan hallerin duldasında yanar ocaklar
Kerkuk’den gelen imbatlı ihaneti ,tahtında ağırlarlar
Avşarların katili ödülendirilir
Han’lar Atilalar Tarkanlar yasını tutar
Sıkılan her kurşunlar kadar büyür gözler
makineli kalplerde
bin Çanakkale uyanır
Şakraklar duyulur hainlerin
yurdundan
Dünyanın dört bir köşesinden,
son gülen iyi güler dedim bende.


Yekun edildiğinde boşuna idam edilmiş boyunlar ürer
Her ocakta , şehitler ahu figanlarda
"bunun için mi öldüm ana"
diye duyulur

Şiirler susar sözler susar;
Dişler sıkılır
eller yumruk olur
lal bedenler kanlı terlerde.
Yüreğimin haykırışları beyaz sayfayı kanattı
bir ay bir yıldız parlar
asaletimden tesseli.


Sökülmüş elbiselerini
dikmek lazım
iğne getirin
ben dikeyim
Diken yoksa!

Bir kara Fatma bir nine Hatunda ben olayım ki
bu vatan bana helal olsun.

İçden Bir ses Ya Sabır
diye fısıldar yüreklerde
"-İstanbul mutlaka fethedilecektir,
Onu fetheden komutan ne güzel komutan, onu fetheden ordu ne güzel ordudur.’
korkma ya Ebu Bekir
Allah bizimledir", der Nebi .

Allah emir verir "OL" der ve olan olur
Örümcek gelir iplerini asar
Cehennemde asılacakları,
güvercin gelir yuvasını yapar
yuva yüzü görmeyecekleri,

düşman kapıya dayanır!

Ve geldiği gibi giderler

Çünkü gözleri kör kulakları
sağırdır
yüce Mevla öyle istemiştir

Lut sodom halkını uyarmışdı,
ey Sodomlar
BiR ’e inanın
helak olmayın


Şeytana uyanlar destek verenler
Helak olacaklardır mutlaka.

Ayse Kavak

Sultan’üş Şuara