6
Yorum
8
Beğeni
5,0
Puan
1670
Okunma

Hepsi Bend/im
Sen gözyaşlarını akıttıkça ırmaklarıma
Ben Seyduna ve Şahrud’u anlattım hep sana
Sen yürek yaralarını bastıkça yaralarıma
Ben Nirvana’ya ulaşmanın yaralı, bereli basamaklarını/
saydım hep sana
Sen yangınlarını umarsızca bıraktıkça duvarlarıma
Ben Anka Kuşunun küllerini bıraktım hep avuçlarına
Sen karşı dağın yıldızını türkü ettikçe dudaklarına
Ben gazel olup düştüm hep türkülerinin ardına
Sen tutsak ettikçe kendini, kendi kuytularına
Ben göllerde yüzen nilüferleri sardım hep demir parmaklıklarına
Sen amansız aşk yorgunu başını bıraktıkça omuzlarıma
Ben bir kilit daha vurdum sol yanımın zamansız sızılarına
Sen çekip gitikçe kendi karanlıklarına
Ben kapılarımı kapattım seninle giden kahkahalarıma
Sen yükü hafifledikçe daha da uzaklara uçan kuş
Ben Aşk ile yanan eteklerini savurup, dönen derviş oldum/
kendi sema/larıma
Sen yaralı ceylan gözlerinle bakarken bana
Ben gözlerimde onlarca öykü biriktirip sakladım sana
Sen dünümü, bugünümü, yarınımı içerken kana-kana
Ben bir katre’i aşk dilemiştim yalnızca, çatlayan dudaklarıma
Ah bir bilsen ne çok susamıştım oysa sana ve ne çok susmuştum sana
Şimdi ehemmiyeti var mı bilmem ama;
Bendim o faili meçhul eylem/ci !
o yaralı şiirleri bırakan bend/im hep, çalamadığım kapına
Meral Adak..
5.0
100% (6)