Bana Düşerdi...
Ne zaman gözüm gözüne değse,
Başım öne düşerdi...
Omuzlarımda kahredici bir yük,
Gönlüm dara düşerdi...
Ne tatmak istediğim bir tattı bu,
Ne tadına baktığımda bırakabildiğim.
Ateş gibi yakan ellerinle, ellerim,
Sanki buza düşerdi...
Daha otu bitmemiş mezardı tebessümün,
Kulaklarımı yırtardı çığlıkları sancılarının
Bize belaydı, bize yasak aşık olmak,
Sözler ara düşerdi...
Gel-gitlerle büyüttük çocuksu mahremiyeti,
Savaşacak silahımız yoktu meydanlarda,
Bazen teslim olurduk, bazen kaçardık,
Mertlik dara düşerdi...
Ne ağaçlara kazıdık ismimizi, ne yazdık kağıtlara
ne duysun istedik alem nede bilsin,
Saatlerce sadece bakışır ağlardık,
Gözler gama düşerdi...
Hiç ateşte ısıtmadık ellerimizi,
Soğuğun gölgesiydi yüreğimize düşen,
Sen çok çabuk yıkardın efkarın burçlarını,
Hüzün bana düşerdi...
Hiç elvada diyemedik ayrılıklarımızda,
O yüzden hep eksikdi bir yanımız,
Her gittiğinde elim mecbur beklerdim dönmeni,
Gurbet bana düşerdi...