2
Yorum
5
Beğeni
5,0
Puan
1490
Okunma
Sessizlik kaplıyor her şeyi ,
herşey sus pus oluyor ,
içimdeki yumaklı kedi durmuyor ,
güneşe merdiven kurmuş tırmanıyor ,
bakır toprak çoşmuş hızına ,
deniz yüklü gemiler ,
yürekle yol açan kalyon
yelkenli gemilerimin en büyüğü
güneşe fışkırtıyor güneşi,
oysa !
güneşsizliğinden donmalıydım ;
hapis olmalıydım güneş kavanozuma ,
ama ateş oldum ,
çölünde kurumalıydım,
ama su oldum.
kıyametinden ölmeliydim ;
ama dirildim ,
beyaz bir kuş ;
içine koy ,
yak yüreğinle,
görülsün şeffaflığım ,
küllerim den buhar olup ,
sihiriyle temizlenerek ,
tekrar sana nasıl döndüğünü gör !
duyuyor musun !
duy !
ateşden toprak ağaçların,
beyaz tenleri çoşmuş,
kırmızı kabukları soyulmuş ,
içimizde ki yaramız sıcak ,
sıcak kan kadar sıcak ,
güneşe yeşeriyor ,
sen hadi ,
ben hadi ,
biz hadi diyor ,
çıkmalıyız ,
tırmanmalıyız,
sallanmalıyız,
haykırıyor !
güneşe göç var ,
kalan biz olmayalım ,
biz !
geleçeğimize !
güneşimizle ,
denizimizle;
sevdamızla ,
nefretten arınmış bir dünyayla yürümek istiyoruz ;
Gülay GÖKTÜRK
5.0
100% (5)