..:Yine eylüller geçiyor ,yine aylardan kasım,
yine hayatın imlasını siliyor göğüs kafesim ,
yine siyah alyazmalı gelincik düşlerdeyim ,

..:inadına rotasını çeviriyorum başkentime ;
hazır ol emriyle bir asker edasında ,
yollara diziliyor kelimelerim ,
her biri ayrı ayrı hazlanıyor ,
nazlansada hiç sözümden çıkmıyor,
açıyor uçuyor yürüyor yüzüyor ,
havalanıyor hecelerim ,
mutluluk reçetesi yazıyor ,
dizelerime anlam katıyorlar .

Ey şiirlerimin kırmızı dudusu !
susmuş beden cam aynasından ,
can aynasına can bakışlı soluyor ,
cama vuran damlası
can kırığı emişiyor ,
ben zülayha suskunluğun ,
sen yusuf susuzluğum ,
biz suskun ahın kızarmış şarabı .

Ey sevda başkentim !
denizler dürülüyor ,
aşk yol istiyor ,

kim daha çok rıhtımında ayazlı yelken ,
kim daha çok rüzgarına gözyaşı gülü ,
kim daha çok mavilerin sırlı suyu ,
kim daha çok ebru işlemeli zülfiyar .

Ey cemre akışlım !
o filiz ki ;
aynalı beşik içinde ,
toprağına kavrulmuş bebek ,
masum bakışlı günahsız ,
kırmızı karlar yağdıran ,
beyaz melek ,
her damlası güven getiren ,
ayakların götürdüğü kanunsuz tabu .

Ey kural tanımayan aşk !
vicdanı olmadan /
mübahlığın kuralsız gerçeği ,
istediğimi yapar ,
yaptırırım sefiri ,
bahanesidir ona sefilliği .

kalp kapağına kapı olan kalp ,
her şeyi istediği gibi yönlendiremez ,
ahlakına akılla akıl olmak gerek ,

aşk arar bulamadığı kadar arar ,
akıl güzelliği ve içtenliğini ,
mahrumiyet paylaşımından geçirir ,
çünkü ! onundur her şeyiyle her şeyi .

Bilki !
sırf şahsi istekleri doğrultusunda ,
beğenilme arzusu alkışlanma isteği taşırsa ,
başı döner ,
gözü buharlaşır ,
aklı bulanır ,
kayıplara karışır yok olur.

” aynasından insan değerinde ,
bakmakla değer kazanır ”

..:nokta büyüklüğü kalp ,
ariliğine aşk olur,
bir küçük nokta deyip geçme sevgili ,

flizler hep baş aşağı dikilmiştir ,
başaklar baş aşağı başağa durur ,
güneşe doğru filiz verir ,

.... ve hiç bitmez rotasız başkentin ,
gümrüksüz toprakla nazenin aşkı .

Gülay GÖKTÜRK