Taşınmaz taşları koydun yüküme,
Sırtıma kırbaçlar vurdun vefasız.
Kuru diye zehir döktün köküme,
Dalıma baltalar vurdun vefasız.

Sabah erken kalkar yola düşerim,
Hep paslanmış ağır demir işlerim,
Sıcaktan kavrulur yanar pişerim,
Cehennemi burda kurdun vefasız.

Genç ömrümü yedin büktürdün beli,
Estirdin üstümde ayrılık yeli,
Dinmiyor gözümün çağlayan seli,
Ekmeğime çile sürdün vefasız.

Can evimden tuttun çekmedin eli,
Vatan hasretinden eyledin deli
Bağladın ağzımda konuşan dili,
Perişan halimi gördün vefasız.

Çektiğim acılar ne zaman biter,
Çılgına dönderdin deliden beter,
Taşıyamam artık bukadar yeter,
Başıma belayı ördün vefasız.

Yaralandı sinem bak burda, aha,
Örflerimi aldın biçilmez paha,
Neler çekeceğim kimbilir daha,
Defterimi yazıp dürdün vefasız.

Verdin malı mülkü inkar edemem,
Bu nankörlük olur kötü diyemem,
Kaderim böyleymiş sana küsemem,
Şahin i sende çok yordun vefasız.



Hüzün ve sitem dolu olsada mükemmeldi severek okudum
Yüreği kalemi selamlıyorum
______________________________________Selamlar saygılar