5
Yorum
8
Beğeni
0,0
Puan
1542
Okunma

Sabahın ağırlığı kaldırımlarda
Gün nefeslere ezber alışık
Dudak kenarına düşen kırmızı
Kanatsız melekleri gülümsetiyor
Heybetiyle doğuyor gün
Gece/suskunluğun sessizliğinde
Büyükler oynarken/çocuklar bakıyor
Özgürlüğe koşan ayaklar/prangalı
Caddelere kar yağıyor/aynı kısır döngü
Puslu AŞK ferace esintisiyle
Gece gündüz suretine dönüşüyor
Sessiz dudaklara/fenerler asılırken
Ayak uçlarına dökülüyor zaman
Maske takmış yalan/kandiller yakıyor
Gümüş asasını sallıyor/maestro
Zaman güne yürüyor/ geçmişe hapsolurken
Duvarlara nefesler yapışıyor
Düşler yazgılarıyla avunurken
Kıratın yelesi/rüzgarla yarışıyor
Şimşekler çakıyor/ rüzgarın yüzüne
Ölümün özeti yakamoza üfleniyor
Kıyıda dalgalar/tufandan habersiz
Çakıl taşı gölgesine/nefesler saklanıyor
Yosun kokusu süzülüyor/ ense kökünden
Hazan mevsimi/kaldırımların ağırlığında
Ve bir tutam göz/yaslanmış bakıyor
Olup bitenden habersiz/bekliyor
Enlem boylam çatlağından ışık süzülüyor
Ağız dolusu kahkahalar kulakları çınlatırken
Heybetli/yorgun zihinler/yanlızlıktan usanmış
Gün geceye ayak sürüyor/gece gülümserken
Şehrin kapısından/Sessizlik/karanlığın elinden tutmuş geliyor