22
Yorum
15
Beğeni
5,0
Puan
2301
Okunma

Sonunda şu kafamın tasını attırdılar
Bir yandam Mecit Aktürk, biryandan şairağa
Don Kişot’a benzedim, aklı oynattırdılar
Tavşana kafa tutmuş, yarışır kaplumbağa
.
Şu an kafam man kafa, yazmaya kelime yok
Ses çıkmaz ağa gibi, ahkam kesmez garibim
Başkasına der iken, ilacım kelime yok
Yavaş yavaş mitralyöz parlıyor muzdaribim
.
Defter tabağım oldi, kalem ise çatalım
Pilavın tepesine batırdım kalakaldı
Bunca gülüşen dosta hangi kaşı çatalım
Niza ile üç kuruş bizim bakkala kaldı
.
Bak bi hülvâni hocam dediklerimi dinle
Ben sokak dövüşcüsü onlar rinklerin şahı
İnşallah göz kararmaz bu imânla bu dinle
Üstlerine kalmasın, çoluk çocuğun âhı
.
Birşey gelirse başa sorumlusu bunlardır
Zaten daha şimdiden üşüttüm ben galiba
Kılsız başın suçlusu; keldeki sabunlardır
Plakası ağaymış, korku kaldı intiba
.
Ben öyle çok konuşmam, bir kaynana değilim
Sürçülisan ettiysem kusura bakmayın siz
Bu Yoksul’un gönlünde sevgiye var eğilim
Ben küçücük papatya, tabak tabak mayın siz
..........................
BİZ SUÇSUZUZ SAVCI BEY.
.
Vah yoksul kardeşim vah, bekleseydin birazcık
Acelen neydi sanki; koşup gittin hâkime?
Sabırsızsın vesselâm… üşütmüşsün azıcık..
Koşup gitseydin keşke Lokman denen hekime.
.
Ben yorgunum, sen kaçak.. Mahşer kaldı onlara.
Pes etmek var mı öyle… Hiç, menzile varmadan?
Ağır- aksak giderim; yetişirim canlara.
İzlerinden bulurum; adres dahi sormadan.
.
Savcı sanki çözüm mü? dost; mücadele varken..
Olduk millete rezil… Herkes bizi tanıyor.
Fevri davrandın inan… Erken oldu; çok erken.
Halimize bakanlar, şimdi, bizi kınıyor.
.
Git; davanı geri al! Sonra pişman olursun.
Şair-ağam duymasın; duyarsa, çok üzülür.
Mecit Aktürk görürse biraz zor kurtulursun..
“Ne hale kaldık?” der de; ezim ezim ezilir.
.
Varsın onlar gitsinler.. Yetişiriz molada.
Bize kalsın rüzgârı; o bile kafi gelir.
Toplayalım nalları; saklayalım zulada.
Belki şair oluruz… Geleceği kim bilir?
.
Peşin peşin söyleyim: Mahkemeye gidemem!
Cürmün hükmü ne ise yatar çıkar giderim
Taksit taksit nefesle sözü israf edemem;
Ne ise bana düşen, yemin olsun öderim.
.
Bir de tehdit; ne o dost, beni güçsüz mü buldun?
Ben dostları dinlerim, dövülmeye alıştım…
Ringler, sokak.. Fark etmez… Dayak yemekten öldüm.
Kader diyelim artık; dayak yedim, dolaştım.
.
Dostlar, bakın şu hale… Düştüğümüz duruma..
Bozulmasın bu dörtlü; el-âlem ne der bize?
Sonumuz iyi değil… Gider bu hal, zoruma..
Nam salmış idik güya… Nasıl bakarız yüze?
.
Tabi bunlar latife… Hâkim, savcı bizleriz.
Hemen sevinmeyelim; kavgalı da değiliz.
Biz barıştan yanayız; adaleti izleriz.
Birazcık şairane güreşmeye meyiliz.......................Hülvani Baştuğ.
Yoksul takma kafana keyfine göre takıl
Dünyanın derdi bitmez hele de paran çoksa
Çok takarsan kafana ne kıl kalır ne akıl
Dünya beş para etmez bir gönül dostun yoksa...............şairaga( Mehmet Nalbant )
Yoksul kardeşim; ne o, beni güçsüz mü buldun?
Ben dostları dinlerim dövülmeye alıştım
Rinkler sokak fark etmez dayak yemeyi bildim
Kader diyelim artık dayak yedim dolaştım...................hülvani
5.0
100% (13)