6
Yorum
7
Beğeni
0,0
Puan
1119
Okunma

Mektubuna dökülen güzelliğin/Akislerinden geçerken zamanın
Mermer camilerin avlularında/Serçe kuşlara yem veriyordun
Açıyordun kollarını kanlıcaya/Eski bir şarkı belki şiir tadında
Katlanmış mektubumu açıyor/Her köşe başında yazıyordun
Mektubumun keskin kenarından/Adalara ağlar çekiyordun
Topkapının cumbalı penceresinden/Kızkalesine bakarken,
Bir lodos lazımdı yaprakları sallayacak/Hüsn ü ana ünvan
Hayali geçiyordu O kalabalık sokaklardan/Onu ararken
Karıştırırken anıları/Elinde nesih kalemini tutuyordun
Bir ses kopuyordu içinden/Aşıklar tepesinin deminden
Emirganın çay bardakları/Ahenkli heykeller oluyordu
Dinliyordun mavi semanın/Açılmış kanatlarında onu
Yedi mısrayı/Yedi renge boyuyordun/Yedi tepeden
Mürekkebin/hece vapuru/Köpükleriyle yanaşıyordu
Bu mektubun cevabını/Gümüş tabakta bekliyordun
Güneş doğuyordu/Münevver lekesiz yüreğinden
Saçları aklına gelince/Kopuyordun manzaradan
Fethi zor istanbulu/Şimdi daha iyi anlıyordun
Durgun sular pulpul dokuluyordu/Zirvelerden
Söylenmedik ne varsa/Kanatlarına konuyordu
Kaç mekan iklim oldu/Bu mektubu yazarken
Mısralar damla damla yağıyordu/İstanbul’a
Hisarlara masalların fısıltısını/dikiyordun
İstanbul yağmur olup akıyordu/Dizelerine
Kaç mevsim geçti/İstanbulun gözlerinden
Elin eline dokunacağı/Günü bekliyordun
Martılar şahit oluyordu/Tasviri şiirlerine
Gün batıyor ay doğuyordu/O uzaktayken
Bir rüzgar esiyordu/Çamlıca’dan şiirine
Gidemiyordun/Şehri bekliyordun
Gözlerin gök kubbeye/Bakarken