4
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1234
Okunma
Kaldırım üstü kralları deliler,
Ortalıkta çoğalır oldu.
Dışarının soğuğu bankamatiğe neyler,
Baksan senden benden mutlu gibiler.
Kimi zaman seyre dalarım, beni görmezden gelirler
Onları görmeye dayanamayanları, anlatır gibiler
Millet akıl yolunda israf içinde yüzerken
Dünyayı, bilmem kaç kez kurtarır deliler.
Üstleri çıplak, karınları aç deliler
Zengininde üstü çıplak, fakirinde karnı aç,
Deliler hallerinden memnun, akıllılar daha iyiye muhtaç.
Kavşak havuzlarından, sahil kenarı olur mu?
Olur! işte bak kimi yüzüyor, kimi güneşleniyor deliler
Tatilmiş, izinmiş, rapormuş planlar, kaygılar, stresler
Gerildikçe gerilir sinirler,
Bak caddeye gülen yüzleriyle seni izliyor deliler.
Koskoca şehir, kalabalık sokaklar, caddeler
Telaş ve panik kovalar insanları, adımlar koşar biçimde
Köşe başlarında saltanat, rahat rahat sigara tüttürür deliler
Görünce onları;
Yalan dünyanın, sahte yüzü düşer, bir huzur çiçeği açar içimde.
Tenha sokak aralarında yankılanan inlemeler,
Kirli yüzünden akan kan, kulağında bir jilet kesiği,
Ağzından dökülen kırmızı dişten deliller,
Sadece bi cigaraydı be abi, delinin istediği.
—Çekil ulan yürü! Kapatma vitrinin önünü, kaçırma müşteriyi!
Sen delisin, çirkinsin, kötüsün, rezilsin
Dünya malını sahiplenme özgürlüğünün önünde, nasıl durursun.
Sen insan müsvettesi, ancak kirli kaldırımlara değersin.
Rengârenk hayatın, çevrenin, arabaların ve evlerin arasında,
Kir’in rengiyle tanışırsınız çöpleri karıştıran adamın üstünde
İşte, sizin gözünüzün kör yanında kalan gerçek,
Oturuyor orda kendiyle sohbet ederken bir taşın üstünde.
Ne mavi, ne yeşil, ne sarı hayatın en gerçek rengi var yüzünde.
lacivert