0
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
914
Okunma

ölüler çarşısında
gün batımına bakıyorum
mermerden sayfalardan koşan
o tozlu silik hatırat kokusu
eskiyen bir ömür için dilimde
söylenmemiş türküler saklıyor
bir şekere yapışıp kalmaktan
beterdir gözyaşı geceleri
çünkü sabahtan başlar
karıncaların bayram ölmeleri
gece olur mu olmaz mı henüz
bilemiyorum karanlığa bulanmak nasıl
ölümün olduğu yerde herkes haklı
söylesek kim anlar sussak kim
şimdi okumak iklimindeyim içim dışıma esir
talan edilmiş bir ülke gibi kalbimdesin
evlerinde okullarında iş yerlerinde
gülebilen tek yüzün yok senin
hüzün mevsiminde hazanı yaşayanlara bakıp
bu neyin gülümsemesidir
sıra sıra serviler dizili o yolda
eskimek bilmeyen toprak ve suyun kokusu
rüzgarla çarparken yüzümüze
yani yeniden duyabiliyorum
yaşamanın ölmekten aldığı intikamın sesini
gidiyor gidiyor sonra da dönmüyorlar
bu sebepledir ki ‘’ erken kalkıp
zamanında görüp de aşkı sevdiğinin gözlerinde
yarınına çıkabilmektir bayram ‘’ diyorum
‘’ ne zaman sevsen
kelebekleri incitiyordun sen ‘’ diye
bağırıveriyordu içimde senden bir ses bana
oysa önce bir kaderi
darmadağın ediyordum ben
sonra bir çocuğu öperken
bir katliam sabahına uyanan
başka bir adamı öldürür gibi defaten
seviyordum seni
haydi uyanın şimdi sabah çok erken başlar karıncaların bayram ölmeleri
5.0
100% (3)