Aşk olsun, hep olsun,
Kuracağın cümlelerin içinde sevgi olsun...
Para, servet istemem,
Başkalarının olsun,
Aşk pınarından küpümü doldur,
Bu bana yeter,
Neşem olsun...

Bir konuş benimle, ses ver bir,
İlham ver, elini ver,
Ver de ne verirsen ver,
Yeter ki ver,
Yeter ki içinde aşk olsun,
Kalbini ver,
Ödülün olsun...

Seviyorsan söylemelisin,
Haykırmalısın,
Avazın çıktığı kadar bağırmalısın,
Vefalı olmalısın,
Sevgini yaşatmalısın.
Sessiz kalmamalısın...

Konuşmalısın,
Yoksa lal mi dilin?
Sağır mı yüreğin?
Karadeniz’de gemilerin mi battı?
Ne bu soğuk harp?
Ne bu soğuk duruş?
Yoksa kırıldın mı bana?
Öfkeli misin?
Seni sevdim diye sitem mi ediyorsun?
Canın sağ olsun...

Bir bebek tazeliğinde,
Ana şefkati misali sıcacık olsun sevgin,
Bir çocuğa ilgi gösterir gibi,
Şımart beni sözlerinle,
Kucağına al, oturt,
Öp beni, kucakla,
Sev, sar, sarmala,
Oyna benimle,
Şımart işte.
Aşk olsun,
Havam olsun...

Oysa ben manyak gibi aşkına susamışken,
Deliler gibi seni sevmişken,
Kana kana dudaklarını içmek istemişken,
Neden kurutuyorsun beni,
Neden üzüyorsun?
Neden konuşmuyorsun?
Müneccim miyim,
Nereden bileyim beni sevdiğini?

Söyle işte,
Söyle de ne söylersen söyle,
İster şarkı söyle,
İster ağıt yak.
İster masal anlat,
Paylaş bir şeyleri benimle,
Sevgini paylaş,
Ne bileyim işte,
Bir şeyler söyle,
‘Seni çok seviyorum.’ de,
‘Canımsın.’de.
‘Her şeyim sensin.’ de.
Bileyim...

Sevmiyorsan,
Hiçbir şey söylemene gerek yok.
Ama bil ki,
Şair ruhum işte o zaman ölür!
Farkında mısın?
Değilsen,
Sana söyleyeceğim bir tek şey var:
Aşk olsun!



Vecdi Murat SOYDAN
(Yaşanmamış Aşkların Şairi)
27 Eylül 2012- Isparta- Saat 14:46