0
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
597
Okunma
Üçüncü ranzanın üstünde
Oldukça samimi yatakla tavan.
Korkuyorum bazen
Uyanırken gerinmeye;
Aşağıya düşerim diye de
Korktuğum olmuyor değil…
Karşı ranzanın üstünde
Yatıyor Yemenli dostum
O da üst kat komşum…
Ortak bir lisanımız yok şimdilik
Ama anlaşmak için lisana ne hacet!
İçerisi aydınlandı birden
Mikail ışıkları açıp söndürdü alay eder gibi
Yemenli korktu.
Ardından gök gürledi
Kabına sığamıyordu yağmur suları
Bulutları yırtarcasına fışkırdı sonra
Öylesine hiddetli yağıyordu ki!
Yemenli kalktı yatağından
Duraksadı bir an…
Aşağı atladı
Yavaş yavaş yürüdü pencereye
Mikail de ışıkları açmayı ihmal etmiyor
Yemenli dostum düşmesin diye…
Pencereye vardı
Lisana, yemeklere, insanlara olduğu kadar
Yağmura da yabancıydı anlaşılan.
Hayranlıkla seyretti epey zaman…
Dedik Karadeniz’in yağmuru bitmez
Sıla özlemi dinmez
Ama gurbet elde yalnız olmak da
Güzel şey be kardeşim!
Bir lisan, bir insan
Bir insan, yeni heyecan…