1
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
1014
Okunma

gözlerim doldukça seni hatırlarım
unutmak için, bir dolu iç çekişler biriktirdim..
salmamak için ulu orta
gizli gizli,kuytularda ağlarım,
hani kanadı kırık kuşlar yardım bekler ya merhametten
ona benzer histen olsa gerek...
elimin tersinde kalan yaşlar çabuk kuruyor
dilemmasından kurtulmaya çalıştığım
keşmekeşin ızdırabından da çabuk...
sen olsaydınların kadere bağladığı bakışlar
ve neden yanımda değilsinlerin tafraları
bağrımda haykırış olurken boğum boğum
ağaçlara ve direklere imrenerek bakıyorum...
kalabalıklara karışıyor ara sıra
öylesi yerlerde muallaklar arıyorum..
feveranlarda canhıraş yangınlar gördüm ben
barut izlerini aratan köze dönmüş yüreklerden...
insan suretinde gezen yaratıkları bilir misiniz?
sessiz kaldıkça onlardan değilim diyebilir misiniz?
havanın her hareketinde berheva olan duygular
bir karar verin bikarar olmadan
öbek öbek yedi göbeğine saydırmadan aymazlığınızın
ilik ilik bir lirik içirirdim de lakin
gözlerim durulmuşken usul usul çekilin...
önce bir karabulut doğar genzine sızım sızım
gözlere vurur acısı ve sebep olur
bir yaprağın düşüşü de
bir bülbülün ötüşü de..
yokluğunun bende neler saydırdığını tahmin bile edemezsin
günden öte,elemden öte kursağımda kalanlardan öte...
bir öte daha var ki onu sen öteleme ya ilahi
gözyaşlarını al ve onlarla beraber ağlayanı da al...
al ki menba’ olsun bulutlara
hoş bir yad olsun ilerdeki dostluklara...
5.0
100% (1)