“


Eylül Ayrılık ve Hicran duygularının ayı olarak bilinir .Koskoca yaz mevsiminin bunaltıcı sıcakları yazı güze bağlayan Eylül günlerinde yerini serinleyen sonbahar günlerine bırakıverir. Siz bunu bir sabah açtığınız pencerenizden , yahut kapınızdan dışarı adımınızı attığınızda yanaklarınızı okşayı veren ve yüreğinize kadar sizi serinlettiren sabah esintisinden anlarsınız.
Hele yürüdüğünüz yol üzerinde yapraklarının rengini değiştiren ağaçlara bakarak küçük bir esintide yaprak ,yaprak havada uçuşan sonbaharın sarı kelebeklerine dalar gidersiniz.

Dalından kopan her sarı yaprak , bir yandan dalından kopmanın hicranını yaşarken öte yandan aslına kavuşmanın hazzını yaşamaz mı .

.
Funda Can Cansın can..

aşk yorar mı kalbi ?

aşk acıtır mı ?

yakar mı o ateş ?

ve işte satırlarda cevabı aslında...

o ateş ki ;

ya yanacaksın küllerine kadar

ya

d a y a n a c a k s ı n . . .

... sonuna kadar

gerçek aşklar ölümsüzdür

u n u t m a...


...


aşkın en güzeli en mutlusundan düşsün yaz(g)ına Funda SAĞLAM...


saygıyla...



======================================================= e d i b / a h m e t

"Aşkın bana yazılan son kalemin ise

Onu da kır git üzerimde "

"Özür dilerim ama seni sevmek zorundayım. Biliyorum, senden bir tane daha gelmeyecek bu dünyaya. Kızma ama yaşamak istiyorum en basitinden eğlenerek, çok gülerek… Herkes bir kez gelirmiş dünyaya ve ölmek de kadermiş. Her şeyi yaşayabilirmiş insanoğlu sevgiyi, hüznü, mutluluğu, ayrılığı… “neden ben” diye sormak çok saçma! Milyonlarca insan arasında sende buldum ruhumun diğer yarısını. Bütünleştim. Seni sevmekten keyif alıyorum. Herkese karşılıksız “selam” verebiliyorum. “nasılsınız” derken, bir karşılık beklemiyorum. Yüzümde binlerce tebessüm ile herkese ulaşabiliyorum. Olabildiğine mutluyum! Sevinçliyim. Huzurluyum.

Hayatıma giren küçük sorunları artık büyütmüyorum. Başım ağrıdığında öyle hemen isyan etmiyorum. Daha çok para kazanmak için hırsımın kölesi de olmuyorum. Kimseyi nedensiz yere hiç sorgulamıyorum. Eleştirmiyorum bir çocuğu bile. Kimsenin uçuk hayallerine gülmüyorum. Çünkü biliyorum, inanırsan, çok istersen olur!

Seni sevmek uçmaktır benim için. Dostlarla muhabbet etmek, annem ile babamın kölesi olmaktır. Sonra çıkartıp sol cebimden ayrılığı, nefreti, çaresizliği (kötülükleri) toprağa gömmek demektir. Seni sevmek başlı başına bir farkındalıktır, yaşarken cenneti hissetmek gibi…


Şimdi tüm bunlar için “ayrıldığımıza” nasıl da ah edebilirim. Ya seni hiç tanıma fırsatı vermeseydi Mevla’m, nasıl öğrenebilirdim insan olmanın inceliklerini. Milyonlarca insan arasında kaç kişi böylesine mutlu olmuştur sence? Ve milyonlarca insan için seni sevme görevini bana verdiği için ah mı etmeliyim yaradana? Ben, hiç seni sevmemezlik eder miyim? Şimdi o kadar yakınım ki cennete, istiyorum ki bitmesin bu rüya :))

Özür dilerim ama seni daha çok sevmek zorundayım artık!"Alıntı



sevgimle çok canım kardeşim


dua ile..

de_soulmate tarafından 9/27/2013 12:07:16 PM zamanında düzenlenmiştir.