23
Yorum
26
Beğeni
5,0
Puan
1727
Okunma
Dondurma külahından fırlamış mı sabahım
Isıtmıyor nedense yeniden doğan güneş
Korkusuz kartal gibi yaşamak mı günahım
Kanadımın altında yansa bile bir ateş.
Uç gönlüm yeni baştan dağların zirvesinde
Gök fincanın dibinde buluttan telvesinde…
Yıldızın kuyruğundan tutunup gökte süzül
Mutluluk toplantısı şimdi seni beklesin
Ne tedirginlik yaşa ne gamlan ne de üzül
Hayat yeni başlıyor içinde bebeklesin.
Uç gönlüm korkusuzca göllerden derelerden
Unuttun mu önceden geçmiştin nerelerden.
Kapat artık evinin uygarlık ışığını
Gün gelecek nasılsa yeniden açılacak
Ateşinle ütüle ruhun kırışığını
Kucağından yerlere çiçekler saçılacak.
Uç gönlüm üzerinden köylerin şehirlerin
Koruyacak mutlaka en mutlu şiirlerin.
*
’’Yağma gözlerimden asuman!
Islanmasın yanağım
Aldırma kapalı avuçlarıma
Hırsımdan sıkıyorum şiir yok!
Gönderdiğin rüzgârlar uçurdu elimden
Bulamadığım imgelerden rüşvet bekleme artık
İstesem de veremem!’’
Şiir mi kaldı gönülde?
Söz mü kaldı dilde gönderecek?
Ne varsa alıp gitti senden esen rüzgarlar...
’’Yağma gözlerimden asuman!’’
Islanmasın kirpiklerim,
zira,
çok iyilik var görmek istediğim, göremediğim...
’’yağma gözlerimden asuman!’’
Duyamadığım ezgiler çınlasın çevremde
Uyanmak istiyorum kâbuslardan
Ve yanmak ve yaşıyorum sanmak…’’
Ümitlerin mahzunluğu,
hayallerin gerçekleşme ihtimaline inanmak...
Yağma gözlerimden asuman
Islatma bedenimi
Üşüyorum
Tut ellerimden
Düşüyorum!’’
AFET KIRAT
5.0
100% (23)