Belliydi bilmediği Geçmişini kucaklayan herkes gibi Biraz şımarık ve mağrur Kendince mağdur Elleri okşarken kadehini ’’Şanssızım’’ derdi ’’ Üvey evladıyım dünyanın’’ ’’ Piç olmaktan iyidir’’ derdim Duymazdı Görmezdi istemediğini Gözleri hep kendindeydi Sözleri hep kendine
Mutsuz muydu? Sanmam Mutsuzluk oyunu oynuyordu Ve beni seçmişti İzlemem için Oysa Tek kişilik oyunları sevmem oldum olası
Ben Doğuştan terziydim Yaralarına pansuman yapılmayan her çocuk gibi Diktiği yırttığından fazla Örttüğü sakladığından Elleri hep meşgul yaşamaktan Ve yaşamak şanstı başlı başına Dudakların ucundaydı hayallerin ipi Araladım Asıldım Ve kopardım
Şimdi dağlar gibi uzayışım göğe Yakalamak için bıraktırdığımı Arabesk senin kulağındaki replik ’’ Benim hiç uçurtmam olmadı’’ Di ki yo rum
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Şiiri, nedendir bilemiyoruz, biraz içimiz burkularak okuduk. Hani, sıkmasak ya kendimizi, usuldan usula akıp gidecekti belki de gönül ırmaklarımız gözlerimizden. Sitemler gezinmekte ya şairin sözlerinde, sevdanın bencilliğine göndermeler de ya cümleler; bir yerlerde, bir bilinmezliklerde de, mahzun bir sevimlilik gizlenmiş sanki... Bizler, gördüklerimizi okuyoruz ama, aslında başka şeyleri yazmakta sanki kelimeler. Şimdi, kahramanımıza masum bir rol biçtik ya, şairimiz belki de sitemlerini biriktirecek düşüncelerinde ama, bu şiir, boynunu büküyor insanın, yumuşatıveriyor duygularını... Zaten bizlerde de öyle duygular var ki, dokunmasan bile salkım sümük dökülüveriyor orta yerlere...
''Öp'' dedi ''kanayan dizlerini.'' Bir körpe yavrunun, bir anneye, bir anne şefkatine sığındığı sahne. Nasıl yumuşamazsınız? Nasıl taş kalpli olabilirsiniz?
Ve, yol aldıkça bakışlarımız şiirde, görüyoruz ki, hiç de masum, hiç de mağdur değilmiş kahramanımız. Elinde içki kadehi, dudağında muhtemelen en pahalısından, yarım içilmiş bir sigara, gözlerinde bencil bakışlar, kulaklarında hayatın şımarık ritimleri... ''Şansızım.Üvey evladıyım dünyanın'' Ne hoş bir replik... Ne kadar masum... Ne kadar acınası...mı?
Gözlerini göremiyoruz ya, yerimize şair alıyor sözü, oturtuyor gediğine... ''Piç olmaktan iyidir!...''
Heyhat!... Arife tarif gerekmez, sözün tamamı deliye söylenir misal, aldıran yok, dinleyen yok, alınan yok... Kendi dünyalarını, kendi sevdalarını, kendi doğrularını yaşamakta millet... Tek kişilik mutsuzluk oyunları revaçtaydı zamanda, belki seyircisi de çoktu ama, her yiğidin de yoğurt yiyişi başkaydı.
''Ben Doğuştan terziydim Yaraları pansuman yapılmayan her çocuk Diktiği yırttığından fazla Örttüğü sakladığından'' Düşündürücü bir bölüm. Okuyup geçmemeli şuhu içinde...Düşünmeli, hissetmeli... hayatın sevimsizliklerine, aldatmalarına, kötülüklerine, hainliklerine inceden inceye bir gönderme... Ve mütevaziliğin, insan sevgisinin sessiz haykırışları...(Anlayana tabi ki...)
Ve, bir sevimsiz diliminde zamanın, isyan denizlerinde kopan fırtına... Sevda gemisi alabora, sevimsiz yolculuğun finali..
Uzaktan uzağa bir mahzun şarkıyı seslendirmekte bir çocuk sesi; ''Benim hiç uçurtmam olmadı!...''
Diyor şair... Biz demiyoruz...
Bir tutam hayat tarafından 9/23/2013 12:25:27 PM zamanında düzenlenmiştir.
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.