1
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
2460
Okunma
haset,haset yer bitirir, insanı
haset etme,kırgın gönül
gıpta tamahtan kurtarır insanı
gıpta ya alıştırak dillerimiz gönül
bilirim sevgililere yerinir sin
mala, mülke imrenir sin
mevkiye makama özenirsin
hakka ayan hallerimiz gönül
şeytanda hile, nefiste zaaf çok
zaaflarla imtihan eder hak
güller kullar, bahçıvan hak
keser,budar dallarımız gönül
bahçıvan’ ca budanan gül , ’sızlar’
bahçıvan der;’baharda dirilmen’ için
kış geçer, baharda bülbül ’nazlar’
budandığın unutur, güllerimiz gönül
’hikmeti hüda’ dan sual olmaz
dünyadır, kimseye baki kalmaz
istemesin bilen, inan mahrum olmaz
Kerem Ganiye çıkarsa ,yollarımız gönül
Hakka eğilen başı, başkası eğemez
muşanba la koy sandığa, kimse görmez
Musa misali ,firavun dokunup değmez
Hak,enbiya kıssaları anlatır ’dinlerim’ gönül
Yarsuadı ,haset etmeyeceğim amma
sosyal hayat tutmuyor yama
mala ,mülke ,makama hasetten geçtik amma
güzel huylu ,şirin sözlü yarı;diller ’Dillerimiz’ gönül
kelimeler;
HASET:
‘Haset ve kıskançlık’, başkalarını bulundukları durumdan dolayı kıskanmak, çekememek ve onların olmamasını istemek, demektir.Haset eden kimseye ‘Hasit’ denir.
Haset, tedavisi mümkün olmayan en öldürücü ahlâk hastalıklarındandır. Haset eden kimse başkasının iyiliğine ve elindeki nimetlere üzülür, hatta bu nimetlerin onun elinden gitmesini ister. Gitmediğinde üzüntüsü artar. Bu hususta denilir ki: ‘Hased öyle bir ruh hastalığıdır ki, ona hiç bir doktor çare bulamaz. Yeter ki Allah (c.c.)’ın yardımı tahakkuk etsin.’ Bu nedenle haset, Müslümanın hayırlı amellerini yok eden çok çirkin bir ahlâktır.
GIPTA;
Kur’ân’da gıpta kelimesi geçmemektedir. Ancak "... Allah’tan O’nun lütfunu isteyin" (Nisâ, 4/32) meâlindeki âyet ve benzeri âyetlerde gıpta kastedilmiştir. Ayrıca hayırda yarışmayı öğütleyen âyetlerde de gıpta ve münâfese teşvik edilmiştir (bk. Bakara, 2/148; Mü’minûn, 23/61; Mutaffifîn, 83/18-26). Hz. Peygamber de, "Ancak iki kişiye imrenilir, bunlardan biri Allah’ın kendisine mal verdiği ve bu malı Hak yolunda tüketme iradesine sahip kıldığı kişi, diğeri de Allah’ın kendisine ilim verdiği, hem bu ilimle amel eden hem de onu başkasına öğreten kişidir" (Buhârî, İlim, 15. zekât, 5. Müsned, II/9, 36) buyurmak suretiyle Müslümanların başkalarının elinde bulunan nimetleri kıskanmadan kendilerinin de aynı şeyleri elde etmek için gayret göstermelerini öğütlemiştir.
Özetle; Sözlükte "incelemek, araştırmak, yoklamak" gibi anlamlara gelen "gabt" kökünden türetilen gıbta kelimesi, nimete kavuşma arzusu, sevinç demektir. Bir ahlâk terimi olarak ise, kişinin başkalarının sahip olduğu maddî veya manevî imkân ve meziyetlere imrenmesi, onun elindeki nimetlerin yok olmasını istemeksizin kendisinin de aynı şeylere kavuşmayı arzulaması anlamında kullanılmaktadır.
(ALINTI-DERLEME)
5.0
100% (2)