2
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1061
Okunma
tende duran al libas ile
zülfü telin siyahında diran
nur-u pak bir hüsnü cemal
cennet-i alada yarimi gördüm
gülizarım al ipekte yatar
al ipek içinde semaya bakar
tende ipek gül kokarken
semada türlü bahçe gördüm
bahçede mescid-i ala kurdum
sultanı güli-zar olanıma
kewser ırmağından bâde sundum
aşk-ı saadette har ile yandım
senle hülyalı uykuya daldım
gül teninden buse aldım
aşkı kerim olanı
yıldız-ı alaya saldım
gönül sana doymak bilmedi
ruh-u alam çekip gitmedi
devran bana mesken oldu
nur-u alam semadan yere indi
sultanı şahına telkin werdi
besmele-i ala da ikrar kıldı
hüsnü cemaline misk-i amber sürdü
arş-ı alemde yüzün tanınır
dergah-ı divan içinde adın anılır
yedi ceddine ikram yapılır
sultanı şahıma zikir verilir
o zikir ki ruh-u alan genişler
mescid-i kabe’de tövbe edilir
pir-i şahın gönlüne hutbe okur
sen sende nur ile dolduğunda
pir-i şahının yoluna girdiğinde
tekbir ile dilini
cenneti ala kıldığında
şerri daim olandan uzak dur
5.0
100% (1)