1
Yorum
2
Beğeni
0,0
Puan
1584
Okunma
Dağıtırım bu barı, dedim.
abi yapar mısın gerçekten, dedi Süleyman.
Hayır, sen varken yapmam…
Bir öğleden sonra
bandanası başında genç bir çocuk
bir şey sorabilir miyim, eğer kızmassanız, dedi.
Soracağın soruya bağlı, dedim.
Çekinerek de olsa sordu.
Rakıyı, gündüz içmek rahatsız etmiyor mu?
Başındaki seni rahatsız etmiyor mu, dedim.
Düşündü biraz, anladım, dedi.
Bitmedi, dedim ve kolunu kavradım.
Saygı insana duyulur, içkiye değil…
Eyvallah, dedi.
Anadolu’nun göbek çukurunda
bir duble rakıyı rahat içemiyorum, nereye gideyim?
Havada sakinlik vardı ama ne sakinlik
savaş öncesi sanki
ve bir kadın vardı
seni anlayabileceğimi anlamamanı
anlayamıyorum, dedim kadına.
Bir daha görmedim onu.
Anlamadı herhalde…
Kadınlar çoğunlukta ama faydaları yok
ölüm var baş ucumda
ocakta yemek misali kokusunu alıyorum
çağıldayan su sesleri gibi
son deminde bir akşamın
ya da güneşin son damlasını gören biri gibi
orada gülümseyen gölgeler
bir dal kırıldı ormanda
adımı söyleyen herkesin öldüğü
son tutulmanın güneş tarafından reddedildiği
birkaç kadının bacak arasına sığınmış akşamda
kan tüküren seste yırtıldı an
ve zaman yaşlı, kambur
elleri olmayan bir şeyin kollarında
son buldu…
“Yort savul,” dediler
ya da Sait Faik gibi: “yırtık para kokan nefesiyle şairler
sarmış şehirleri, ölü bekleyen imam gibi bekliyorlar…”
Bir vatos misali
suda yükselen ada üzerine
son kara parçasına
İda dağı değil ha
ya da Olympos
sıradan bir kaya parçasına
ahenkli kıtalara dizdiler şiiri
ve kıtalar arası nefes gibi çekildi
Ece’nin Yort savul’u…
Bizi doldurdular diyorum
insan diye doldurdular
anlamadık nereye geldiğimizi
saat başı nöbetlerde bir şiir yazdırdı
ellerinde kan taşı tutan hakimler
bir çalışma gerekliydi önce
gülümseyen ve sırtıma takılan olta misali
beni yukarı çeken demokrasilerde
silahsız çocukların
silahlı çocuklar doğurduğu
ortadoğu dudaklar açıldı
bu kez kansız
gülün son demine şahit gerekiyordu
tanrı olduğunu söyleyecek bir şahit
adına sin dediler…
Düş dökülüyor toprağa
bir akşamüstü nerede olduğunu bilen
ama yine de neden orada olduğunu bilmeyen
adamın gözlerine bakan kadınlar çoğalıyor
kadınlar
kadın gibi kadınlar
daha dün kadın oldular
ama kadınlar
sağım solum önüm arkam kadın
kadından bol bir şey yok
ah bir dokunabilsem…