“Konuşalım” diyorsun, “derdin nedir anlat”
“Uzakta durma öyle, karşıdan gıybet olmaz”
Bendeki yer minderi, seninkisi saltanat
İkisi arasında, malesef sohbet olmaz

Saltanat sürenlere dahil isen elbette
Uzakta dur muhterem, bu işten hayır çıkmaz
Dikkatlice bak bana, ne şimdi ne gelecekte
Ben bir dert ehliyim, dertlerim sana uymaz

Belli ki bir varsılın dert bilmez varisisin
Aklın çıkmış başından, yıldızlara değmekte
Ülkede ne hayatlar yaşanır bilir misin
Kimi ekmeğe muhtaç, kimi bal teknesinde

Senin derdin yalılar, daire rezidansta
Benim derdim dört duvar, bir de tavan üstüme
Kapında dört çekerler, akşam baloda dansta
Benim pabuç yırtılmış, ceket de yok üstümde

Sen uyursun kuştüyü yatakların içinde
Bense gece üstüme, yıldızları örterim
Sen rüyalar görürsün, türlü zevkler peşinde
Ben yattığım kuytuda, kendimden de ürkerim

Benimkisi kaderse, seninkinin adı ne
İkimiz de doğarken, eşit değilmiydik ki
Hallerimiz aynıyla, her daim göz önünde
Bu haksızlık nedendir, hakka ağır gelmez ki

Mecalin kaldı ise otur da konuşalım
Eğer anlayacaksan, benim hasletlerimi
Yok, olmaz diyorsan, gel şunda anlaşalım
N’olur kirletmeyin, yaşadığım evreni

25.08.2013