15
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1575
Okunma

akşamın kızıllığı düşüyor
soğuk liman şehrinin
puslu sokaklarına
yudumlayıp mora çalan düşlerimi
bakınıyorum sisli penceremden
mazinin tozlu yollarına
buz tutan sözcükleri
doldurup kadehlere
içiyorum
yalnızlığın kırık masasında
dışarıda iklim zemheri
içerde kara kuru bir beden
bir kemik bir deri
sıvıyorum acıları
gri duvarlarıma
tavandan damlıyor
hüzün yağmurları …
küflü ve nemli yokluğunu
konuk ediyorum odama
sefil bir çığlık çarpıyor
gecenin ayazında yıldızlara
fırtınadan
puslardan
yolunu şaşırmış
bir göç kuşu
savruluyor uçurumlara…
AA