9
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1099
Okunma
I
bu yangın, ateşi utandıran bir yangın
barut soluklu öfkeye
bir kibrit çakımı kısa
ve bir insanın
bir ormanla tutuşturulduğu
uzun bir yangın
çevirsem bu yangından
gözümü yumsam
altında alevler sayıklar
açsam yüzüme gözüme çığlıklar
ateşi keşfimizle ilgisiz
hayvan yanımızın keşfi bu yangın
II
süphandan gâvur dağına
şişe geçirilmiş ruhum
altında orman yakılır, dünya‘dahil’
bin şişe geçirilmiş ruhum acır
oysa ben bir sivasta ölmüştüm
hâlâ döndüremedi hayata
ne ankara ne bir diyarbakır
bu yangın güneşi yazdan soğutan
bu yangın alevi kirli bir yangın
dumanı dağılmaz, isi yapışkan
genizde, ciğerde süren bir yangın
taşır mı izini kırılgan genimiz
yangın sulardan geçmiş
rüzgâra sıçramış bir yangın
bu yangın ateşi utandıran bir yangın .
.
.
.
.
ah şu beynimizden gelen tütsülü sakatat kokusu
ah şu güzel havalar, berrak sular, şiir aşklar korkusu
ömer faruk hatipoğlu
(AUY, yom, 2006, sayfa: 41-42)