2
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
973
Okunma
üç kuruşluk adam’dı.(kudret)
iyi,tokat atardı . ama ! boksör’dü az birazda
bizden’de iyi canlı hedef tahtası olurdu
ona.
vudrukça gülümserdi daima..
üç kuruşluk hayal’di (bisiklet)
dilimizde sübhaneke dua’sı
ellerimizde tekerleri olmayan oyuncak bir araba
ile
avutuyorduk,kendimizi
zorda olsa,zapt edebiliyorduk bünyemizi...
üç kuruşluk kadın’dı (makbule)
iyi becerirdi! kandırmayı bizleri
en büyük silahı,parmak dondurma ile
evinin çatısını yapmak için yükletirdi
sığ,
saydam ellerimize toz yutturan
kiremitleri,taşımak için..ustaca!!
üç kuruşluk meyveydi (çilek)
canımız çekmiş,yaz’dan bir ay güneşi
kıskacında.
dürtmüş.şeytan
heveslenmişim! tadını keşfetmenin cesareti ile
ilk hırsızlık
eylemine,girişmişim..
emelime ulaşamadan henüz! yakayı ele vermişim
iki tokat yakınında acı’nın resmini görmüşüm.
üç kuruşluk ev sahibiydi (turan)
mahçubiyetimiz var olmayışımızdandı.
iyi gol atarken,iyi kaleci oldum.
kendi aramızda yaptığımız dokuz aylık,on iki aylık
oyunlarında.
attığım her şut,gözlerinin ofsaytına düşüyordu.
kızıyordun!
daha henüz top apartmanın çizgisini geçmemişken..
kavuğa sığacak ,bahane arıyordun çıkarmak için
bizi ceza sahamızın içinden..
başardın’da!!!
galipsin,bravo sana..
üç kuruşluk bakkaldı (seyfettin)
kursağımıza girecek,olan öğlen den kalma
bayatlamış ekmek’ti.
alt tarafı,
veresiyemiz birikmiş,toplasan üç daha eder anca
aç kaldık,aç uyuyamadık
o gece.
zamanla yarıştık,kızdık,öfkelendik
çaresizliğimize,öylesine sessizce..
5.0
100% (2)