Rabiatul Adeviyye Meydanında
demokrasi yanlısı adamlar
çatılarda pusuya yatmış keskin nişancılar
kuş gibi avlayacaklar
bıyıkları yeni terlemiş
acemi ve utangaç gençler
mısır sokaklarında
demokrasi ve özgürlük diye bağırırken
paletlerin altında kemik sesleri duyuluyordu
tankların önünde elleri havada masum yavrular vuruluyor
yere düşen cansız bir bedenden
ağzından şakaklarına doğru kan sızıyordu
kara bulutlar doluyordu gözlerine
yüzünde bet beniz yok
damarlarından kan çekiliyordu
lakin şehitler kervanına katılırken
göğüs kafesinden umut taştı hürriyet tomurcuklandı
adeviyye meydanında
binlerce insan rabia olup hürriyet diye bağırıyordu
askerler aldıkları talimatları uyğularken
elleri kardeş kanına bulaşıyordu
Afrikalı Hintli güney afrikalı
çocukların kan ve alın teriyle beslenen
avrupa sessiz kalıp
nargile çekerken çubuklardan
silah tüccarları ellerini oğuşturuyordu
aydınların haberleri olurda
habersiz kalır
düşük yapan hamile kadınlardan
camiler içinde ölü çocuklardan
yanmış kentlerde
ocaklar yağmalanıyor
barikatlar kuruluyor
hayatlar duruyordu
tozlaşıyordu tebeşir beyazlığında ölümler
kanla acıyla öfkeyle beslenen çığlıklar
ölümlere zülümlere dur diyecek yiğitler
düşerken toprağa bir bir
yanar yüreğim cehennem ateşinden beter
yeter kardeşim yeter
Mısır’da Irak’ta Suriye’de kardeş kanının döküldüğü yeter

14 AĞUSTOS 2013