4
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
2381
Okunma

Söz gümüşse, sükût altın
Ve farkındayım geçen zamanın.
Yeri geldi konuştum,
Dile geldi tüm duygularım.
Bazen sussa da dilim,
Neye yaradı ki,
Yine ben, yine bendim
Girdabında yalnızlığın.
Faturası bana yıkıldı,
Pervasızca sürüp giden
Tüm çırpınışların.
Tek suçlusu benmişim gibi,
Tüm yaşanmışlıkların,
Fütursuzca üstlendim
Bana kesilen tüm hesapları.
Bin kere, milyon kere,
Hep depreşti yaralarım,
Yaralı bir kuş gibi,
Her daim kırık kolum, kanadım.
Bitmek bilmez sözlerim,
Sesim çıkmasa da zaman zaman,
Her fırsatta gözlerimle anlatırım.
Bazen neşeli,
Bazen kederli;
Hüznün bile vardır
Elbet bir hikmeti.
Gün geçer,
Devran döner;
Böyle gelmiş bu düzen,
Hep böyle gider.
Birer ikişer çekildi
Kabuklarına tüm seyirciler.
Geride kalan ne varsa avucumda,
Üç beş kırık hatıra.
Ne zaman sıkışsa başım,
Kol kanat gerer Yaradan;
Gücüm, kuvvetim, bitmek bilmez şevkim,
Mecburum oynamaya,
Üstlendiğim rolü.
Ya, diğerleri…
Herkes başrolde
Kendi hikâyesinde,
Sonunu asla bilmese de.
5.0
100% (4)