0
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
837
Okunma
geldim gece şan ile
türlü türlü hal ile
sine-i bahçende
gülleri kokladım sıra ile
sultanım uykuda derine daldı
yıldız aktı gönül pınarı doldu
leblerinde aşka kandım
bu aşk beni semaya saldı
nur alıp nur verdi
yıldızı deryaya daldım
gece uzadı bitmedi
beni vuslata salmadı
şemse haber saldım tez gelmedi
şimdi divanda oturur beklerim
dua içinde sultanımı seyrederim
tende can-ı cana kattım
bir semaya bir devr-i aleme baktım
ulemeyı üstün olana aşkı anlattım
aşkı baharın dilde dua
lütuf içinde parlak bir süha
gönlümde aşkını yüce tuttum
bahçemize nifak tohumu ektiler
şerli söz ile ocağımızı yaktılar
seni benden kin ile aldılar
beni çölden çöle saldılar
izini bir türlü bulamadım
Yusuf acıyla sırdaş oldu
Medine’de mekan tuttum
Rable niyaz içinde kaldım
gönül acıya doymadı
sultanım geri gelmedi
gözümde gözyaşımı kuruttum
ömrü helak içinde bitirdim
bitirdim de türlü türlü sırra erdim
Medine ilinde dergah kurdum
dergahta divana durdum
halden hale girdim
sultanımın hayaline daldım
amcamın oğlu Ömer haindi
iftiranın büyüğünü atan oydu
sana gizlice göz koyandı
plan içinde soframa oturdu
ocağımı har ile yaktı
seni alıp uzağa kaçırdılar
canına kıyan sendin
Yusuf derde düştü onmadı
Duada sabır ile
Rabbi Ala’dan aman diledi
arşa ulaştı görev aldı
her asır seni aradı
kitap açtı hesap yaptı
sultanı içinde yoktu
infak ile seni bekledi
devr-i aleme nur düştü
Yusuf’un yüreğine yangın
sultanına yine kavuştu
Rabbi Ala’dan niyaz içinde
iki cihanda görev aldım
arşı alemden devri aleme gider gelirim
kaç asır geçti bilmem yanar dururum
bu vuslat içinde sırdan sırra ererim
Yusuf sana sırrı alanın kapısını aralar
sultanı huzur içinde kalsın diye
duayı beş vakit daim eyler
sana şerle gelen helak edilir
gözüne yaş salandan hesap sorulur
5.0
100% (2)