Tebessümünle sarıp bardağa doldurduğun,
Berrak suretli peri tıpkı seni andırır.
Nefesinle ısıtıp gönlünde oldurduğun,
Bendeki susuzluğu bir damlası kandırır.
Ab-ı hayat fıtratlı elinden içtiğim çay.


Sana benzer her hâli ışıl ışıl gülerken.
Elmaslar pırlantalar çıkamaz miyarına.
Gül yaprağında şebnem katresi sabah erken.
Senden hatıra kalır yudum yudum yarına.
İnan ki baldan tatlı elinden içtiğim çay.


Turnaların çıktığı seferler naz yurduna.
Teleklerinde hasret bulutlarla öpüşür.
Yüreğimde çağlıyor bazen Nil bazen Tuna.
Sen tebessüm etmezsen yanık yüreğim üşür.
Nazdan ipek kanatlı elinden içtiğim çay.


Senle hem dem bilirim berrak gamzeli çayı.
Billur tenine değen dudağım hazzı yaşar.
Acı çay kıvamında yıkık gönül sarayı.
Senden davet olmazsa bu mevzu beni aşar.
Ta kudretten sanatlı elinden içtiğim çay.


Kim demiş kahve için kırk yıl sürer hatırı.
Sen dokununca demlik sinesinde haz demler.
Bence ciltlere sığmaz hazzın birkaç satırı.
Açtığın yaraları tedavi etmez emler.
Taşıyamaz bin atlı elinden içtiğim çay.
Ankara, 11.08.2013 İ.K