Hazan düşmeden daha baharda bağımıza
Sonbahırın izini yazın tozunu gördük
Felek takmış dişini en güzel çağımıza
Kaybolan mevsimlere hepisini sürgün sürdük

Haykırır kardelenler dağın uç tepesinden
Zemheri hıçkırığı tutuşuyor tipisinden



Çıplak dallara vuran rüzğar kaymakta zemin
Duvarlara mıhlanmış sallanmıyor perçemler
Oysa öylesi suskun öyle durgundu demin
Kara delikten sızan karıncalar hırçınlar

Sallanıyor dengeler bellidir kepesinden
Isırır ellerini tutamaz kapısından



Vurunca üzgar kopar düğümler sayıversen
Tümsüklere takıldı kırılacak tekerler
Yıkılır sol tarafım sagıma payıversen
Tutar şah damarından İflahını sökerler


Tutup koparasım var mühürlü tapasından
Damla damla su kaçar kapanmayan tıpasından


Uzaktan seyredince al kiraz dudakların
Taze kârlar yağınca uçuştu düşlerimiz
Kaşıdıkça sertelmiş kurumuş budakların
Kavak yelleri esti söküldü dişlerimiz


Eşek korkuyor kendi doğurmuş sıpasından
İnadı inat budur vazgeçmez yapısından

Harun yıldırım