dile geldim konuştum
has sultanıma kavuştum
vakit sende gecedir
gönle düşen huşudur
bu ne güzel çiledir
hasret-i vuslat içinde kaldım
pir-i şahın gönülde saklar seni
biriktirir içinde kelamı
aşk-ı seferim inci olur dizilir
nur-u pak içinde buldum seni
suya bakar abdest alırsın
beni semada sevince salarsın
gönlüm şems olur açılır
keder gider gam üst üste kapanır
Yusuf sırlı kalemle amel yazar
bu ne güzel nura gidiştir
gönül gözün görsün olan biteni
cümle devri alem şahit olsun
sultanım sadete geldi
türlü türlü hal aldı
dilinde aşk-ı şerbet çoğalır
ikram ikram üstüne verilir
pir-i şahını ne çok mutlu edensin
kuşluk vakti secde başına geçersin
ezan sesi çoktan kesilir
gönül yinede razıdır
yoldan dönme diye dua edilir
sine-i bahçemde nurla sardığım
kem gözlere perde çektiğim
Hakkı Ala’ya divan durduğum
pir-i şahının has sultanı
Kadir-i gecede sevdim seni
huşuya dalıp seyri alemde
dua içinde buldum seni
Yusuf sana haber getirir
gün içinde müjde verir
güven içinde ol diye dua öğretilir