Göç yolunda uçarken döndü turna katarı
Sevda denen muamma hayatın bir rotarı
Yeri göğü inleten şu Tahir’in tatarı
Kasap bayram yaparken Zühre nasıl gülecek?

Umut ektim tarlaya kargalar etti talan
Evim kutsaldır dedim çöreklendi bu yılan
Ömür denen bilmece kos kocaman bir yalan
Buluttan akan yaşı rüzgar esip silecek.

Fikir karma karışık hem ormanlık hem de bor
Aşk kitapları yazmaz tarifi bir hayli zor
Ay gibi parlayanı istersen gelene sor
Kulak ayrı olunca farklı bir şey diyecek.

Dünya kokan kirinden kendince şöyle arın
Cehenneme yoldaş ol sönmesin kalpte narın
Alevin alazında şu dilber olsun yarın
Kaçmak faydasız belki kader ağı örecek.

Tarih fırsat verirse sen milat kalacaksın
Akıl mat dil lal olup huzura dalacaksın
Gayba ait bir suyla ter temiz yunacaksın
Arzın şahadetinde cümle alem bilecek.

Çok zaman aldırmadım gönüldeki baskıya
Kuralları çiğneyip koydum raflı askıya
Eylül ayı gelmeden tek gül diktim saksıya
Zemheride açınca herkes onu görecek.

13.07.2013
Ahmet Çelik
Ceyhan